Ötekinin Şiiri
Kalabalıklar içinde yaralı bir yalnız,
Müzmin ve iflah olmaz bir ıssız, Üstelik bir o kadar telaşsız, Mübalağasız, Temaşasız, Ve kendince masum bir hatasız Ancak bu mahkûmiyet katıksız, Bu sanık muvaffakatsız, Mahrum ve müdafaasız, Avukatsız ve tanıksız, Müebbet hüküm giymiş ilamsız. Hayatın, Ne içinde kalabilmiş Ne de dışına çıkmayı becerebilmiş bir bahtsız, Belki ölü doğmuş bir arsız, Belki her şeye hasret kör bir hırsız. Ömrüm, gönlüm, zihnim, bedenim, Yabancı değil benim, Herkesin tanıdığı, Tanıdığını sandığı, Ve bir o kadar da yanıldığı, Adına ağıtlar yakıldığı, Yaraları sözlerle dağladığı, Her defasında yeniden Ve yeniden yaralandığı, Gizli gizli ağladığı, İçli içli haykırdığı, Bir türlü duyuramadığı, Ruhundaki açlığı doyuramadığı, Yanında kimseleri bulamadığı, Güler yüzlü o çocuk. Bilirsiniz… Bilmektesiniz… Bilirdiniz… Malum öteki, Diğeri, Bir sonraki, “Biz”e hasret rüyaların tek maliki, Belki de budalanın önde gideni, Belki onulmaz, Onarılamaz acıların yegâne talibi, Ben… |