Kınalı SerçeKINALI SERÇE Kınalı serçem... Bir ağacın kovuğunda beklemek varken, Hırçın deli rüzgâra kafa tutmak ister Zor olanın üstesinden gelmek adına. Bulunduğu yerden kanat çırpar... O kadar inanç dolar ki yüreğine Başaracağım dercesine. Kendini rüzgârın önüne atar. Her kanat çırpışında Biraz daha yorulur, Yorgunluğu bir yana yüreği küt küt... Birkaç kanat daha çırpayım Başaracağım sonunda derken Rüzgar yerden aldığını göğe, Gökten aldığını yere fırlatır. Kınalı serçem... Rüzgârın şiddetine dayanamaz, Öyle bir savurulur ki... Çaresizce yere düşer. Kınalı serçem... Kimler bulacak seni kimler!!! Vahşi bir kedi tarafından bertaraf olup Tüylerin havada uçuşacak Yada merhametli bir el tarafından Kanadın sarılacak. İki seçenekte serçenin son oluşudur. Oysa ki... Ne kadar inandın Ne kadar güvendin Ne kadar sevdin değil mi? Haydi gel ! Ağlayalım kınalı serçem Hiç kimse el uzatamasın yaramıza Aramızda kalsın. GÜLCAN ŞAHİN |