Kim bilir...
Kim bilir...
Sen bu Eylülde de dönmezsin. Ağaçlara döndüm yeşilini yitirmiş. Bir tek sarı yaprağa yapışmış dallarım Veremli bir mevsimde, Yine sen yoksun... Kim bilir... Ben Bu yıl İlk baharı göremem Eylül hiç bu kadar ürkütücü değildi Sen Buradayken Rüzgar şarkılar söylerdi Şimdi esince savuruyor.... Savruluyorum Kim bilir... Gözlerim artık seller akıtmaz Bu Eylülden sonra, kurak geçer gözlerim Kıraçtır yüreğim özlemeler ortasında Kim bilir... Bu Mevsimde tek tük öksürüklerim sıklaşır Doktor nane limon kaynat der belki Ama ben bilirim boğmaca kapıda Bir yumruk gibi boğazıma düğümlenir hıçkırık Kim bilir... Ekime esir düşler büyütürüm Eylülde Gelmezsen Kasıma dolanır hüznüm, üşürüm Ellerimle sararım elemli yüzümü Aralıkta tutuşurum kavgaya umutla... Kim bilir... Bir sayfa açarım bir şiir yazmak için Bilirsin seni paylaştığım satırlarımı Kadife dokunuşlu sitemler yazarım Kim bilir... Sen döndüğünde bir Şair umutlara gömülmüş olur Mezar taşından tanırsın, Ya da sana yazılmış iki dizeden Bir tek sitemlik O kelimeden ’O GİTTİ DEYİŞİMDEN’ |