Şafak Sökerken
Dedim ki
Yazan benim Şiir benim Yürek benim Ne umut eker, Halim vardı Ne de anlamsız Saçma bekleyişlerim Biliyorum ki İlahi olanın Süretinden Ararım Nasip ettiği her an O’nun bir damla Lütf edişi O’na sığınır, O’na sorarım Bir seher vakti Yankılanırım Şafakta çarparım … Sen izin, gölgen Kalmadı Bitti Tükenir geçer Bilmeyeceksin Hiç bilemeyecek Gene belki Eskilerden bir hasıra Oturup bakacaksın Bir hayalden Bile hür değil Esir olacaksın Bir Sefer Tası oldu Hayali sicim Artık sadece Kendine okuduğun Mektuplarla susacak Dualarla dolacaksın O topraktan sandığa Seyri yolculuğunda Yanlış bir trene bindim Sanacaksın belki Doğru bir durakta İndim sanacaksın Sonu olmayan Bir sahnede Avuçlarını sıkacak Kapatacaksın gözlerini … Bir şafak vaktiydi gidişin Ayrılık rüzgarı vuruyordu yüzüme Hasretine tutsaktım ben Ve her gidişin benden de Bir şeyler götürüyordu Ümitler, hayaller tükeniyordu Saçıma bir ak daha düşürüyordu Ruhum bir yaş daha yaşlanıyordu Sen giderken, gün ağarıyordu Kim bilir, kaç kez daha, gidecektin böyle Kaç kere daha, bakacaktım ardından Gözlerim dolacak, boğazım düğümlenecekti Keşke bilseydim Bilseydim de bir kere ölseydim Silebilseydim Her defasında beni burkan selamını 2014 |