FANİYATEy geçmişim; Başka gülüşler değmiş senin yüzüne, Artık olmazsan da olur, Başka rüzgarlar şekillendirmiş saçlarını, Artık taramasanda olur. Bambaşka rüyalara bürümüşsün hayallerini, nefsine yenik düşerek, Artık mutluluğu sende aramasamda olur. Zira mutluluğu sen değil seni bana beni sana sevdirende buldum... Bakıyorumda geçmişe şöyle bir başımı çevirip, Ne çok aynı duraklara merak salmışım kendi kendime diyorum, Oysa o duraklarda mola vermezsemde olur. Beşeri bir sistem, fani bir duygunun, Kör bir kuyudan manasızmış... Geçmişi yad edince anladım. Bir bedevinin sahralarda göçebe bir hayattan başka bir şey değilmiş faniyat timsali emelleri gibi... Zira şarıl şarıl akan bir pınardan kana kana içmek varken o berrak sudan, Üstü pak altı batak suya artık gerek duymuyorum. Gündüzün geceye gecenin gündüze sıralı olduğu, Ayın güneşe güneşin aya komşu olduğu aşikarken, Gölgeden gölgeye kaçmaya artık gerek duymuyorum. Ya paklanıp cevahir olursun, yada saklanıp pul olursun, Ya aşk deyip aşkın sahibine yar olursun! Yada: Haktan ayrılıp nefsine yenik düşersen kula kul olursun... Kadir TURGUT |