Evlada Ah Eden Babanın FeryadıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İçinde yaşadığımız dönemde, her babanın neredeyse evladı ile imtihanı olduğu bir çağda, bir dokun bin ah işit dercesine dertleriyle yanıp tutuşan ama konuşmaktan haya eden babaların çektiği ıstırabı, duygusal mısralarla anlatmakta bana kaldı...Yaşanmayan acılar kelimelere ve mısralara yansımıyor bunu bildiğimden o acıları yaşayarak bu mısralar oluştu...
Kara gecelerin yoldaşı oldum dağlarda,
Kimsesiz yollarım var yıldızsız göklerde, Evladım, evladım, bağrıma saplandı yara, Dünya cehennem yangın var ateş ruhumda Sana adadım ömrümü sana sundum nefesimi, Gece gündüz dualarla korudum büyüttüm seni, Çirkefliğinle aldatmanla kandırdın yaktın içimi, Cehenneme çevirdin zindan ettin hayatımızı; Ahlarım yükselir göklere dağlarda bulur yankı Gözyaşlarım sele döndü ıslatır çimenleri taşları, Dağlar dostum görmek istemiyorum müsveddeleri, Hayvanlara anlatır paylaşırım kalbimdeki yangınları; Bir zamanlar güvendiğim evladım zalim bir düşman, Gönlümü parçaladın aldatmalarınla umudumu yıktın, Yalnızlığa karar kıldım kimseyle konuşmam inanın, Dağlara inlerim içimi Rabbime dökerim yalnız bırakın; Evladım neden bu zulüm neden bu yalan dolan ihanet, Bir baba yüreği bu kadar mı kırılır yok mu sende merhamet, Gecelerim ahlarla dolu gözlerim ağlamakla dinlendi nihayet, Dünyada bir saniye kalmak istemiyorum nedir bu nedamet; Rabbim, sana yöneldim toprak yağmura ben sana muhtacım, Evladın ihanetinden dünyadan bıktım usandım yanarım, Sana güvenim tam başka kimden bu yürekle eman beklerim, Mutlak sığınağım ben sana muhtacım sensin benim Rabbim; Her nefesim acı her anımdan bir feryat figan yükselir, Dağlar bile ağlar halime taşlardan ağıt sel gibi gelir, Yeryüzü beni terk etti ben de yeryüzünü bu hal nedir? Kalbimdeki bu yara ölüme dek kapanmaz hep körüklenir; Erol Kekeç/24.07.2024/15.7.2024/Namazgah/İST |