ÜÇ ARKADAŞ
Üç kişiydiler
Gençliğin baharında Cevvaldiler Ayrı ayrı illerden Ayrı ayrı kültürlerden gelmişler Geleceğe yatırım için Umuda yolculuğa çıkmışlar Her biri ayrı bir can Her birinde ayrı bir heyecan Birer kuşun kanadına yükleyip Uçursun gökyüzünün maviliklerine Alıp götürsün götürebildiği yere diye Umutları savurmuşlar rüzgarlara Üç kişiler Aynı yolda ilerleyen yüzler içinde Faruk, Nuri ve Ahmet Hepsi duygusal hassas Memleket aşkıyla çarpar yürekleri Biri sağcı hilal bıyıklı Sigara dumanlarına boğulmuş Hararetli tartışmaların içinde Ülkeyi kurtarmakta Türklüğü islamı daha ileriye taşımakta Biri solcu hak hukuk savunucusu Eşitlikten adaletten insanlıktan yana Ona göre eşit herkes Yok kürdün Lazın Türkün farkı Bu ülkede herkes kardeşçe yaşamalı Diğeri kendi yolunda ne sağcı ne solcu Elbette sever ülkesini güder gayretini Ama bilir kurtuluşun yolunu Aklınca bulmuştur çözümü Biran önce hayata atılmaktır gayesi Derslerine çalışırdı daima Sohbetlere de katılırdı fırsat buldukça Giyimine kuşamına dikkat eder İbrahim Tatlıses dinler Parliament içerdi İyi yaşamaya çalışırdı kıt imkanlarla Sonbaharda dökülen yapraktı her biri Amaçsızca savruldular cılız rüzgarlarla Aşk zannettiler tatlı tebessümleri Kavak yelleri estirdiler ilk zamanlarda Gelecek kaygısından uzak Palandöken gibi serindiler Nuri ameliyat oldu ilk yılın sonunda Her biri ayrı dilden ayrı telden söylese de Önce Faruk sonra Ahmet kaldı yanında Yalnız bırakmadılar hastane koğuşunda İkinci yıllarında daha da arttı dostlukları Azıcık aşlarını kuru ekmeklerini paylaştılar Aynı yatakta dönüşümlü yattılar Neyin ortağıydılar bilmezlerdi Dertten yokluktan başka ama Faruk’a ortak Ahmet’e bacanak derdi Nuri Hoş o zaman da bacanak değillerdi şimdi de Olsun onlar hep öyle hissettiler öyle söylediler Hala da öyle söylemekteler Önce Ahmet mezun oldu Beşinci yılın sonunda Askerliğini de yaptı Öğretmen olarak atandı Ağrı’ya Nuri de bitirdi yedi yılın sonunda Hemen nikahlandı hemşire hanımla Ardından da atandı Erzurum’a En sonunda Faruk bitirdi okulu Atıldı hayata en hızlısından Görüşleri değişti Tunceli’nin ardından Artık yoktu hilal bıyıkları milliyetçi tavırları Çok şeyleri alıp götürmüştü yaşanmışlıkları Ahmet yine aynı Ahmet değişmedi fikirleri Başarmak için çok çalışmalı gayret göstermeli Ona göre mutluluğun anahtarı sevmeli sevilmeli Şimdi üç arkadaş üç ayrı ilde Biri Ankara’da biri Mersin’de biri İzmir’de Görüşürler mutlaka yolları düşünce Hepsi evlendi dallanıp budaklandı Hepsi erkek çocuk babası Kızları olmadı olan da yaşamadı Üç kişiler Artık yaşları ellinin üstünde Saçları kırlaşmış Sakalları ağarmış Ayrı şehirlerde de olsalar Hepsi birbirine yoldaş Hepsi birbirine sırdaş Bu kadar yakın olamazlardı Olsalardı gardaş |