dağların eteğinden bir rayiha yayılıyor göğüs kafesime keskin ama büyüleyici ağır ama ruhumu estiren, damağımı çiçeklendiren bir koku odunsu köklerin tarçın ve karanfile bezenmiş muazzam uyumu yanan bir ateşin yanında rüyaya dalmak gibi
bitkiler kendiliğinden boy veriyor ıssız bayırlarda karşımıza gelişigüzel çıkan insanlar gibi hiç hesapta yokken ayaklarının seni bir yerlere götürmesi gibi dalgınlıkla saptığın yollar uzun çıkmazlar gibi mor salkımlarıyla, tutunmadan duruyor ayakta ben gibi
ne yani beni bir fincan orkide köküne mi tercih ediyorsun yo, öyle deme çınarın gölgesinde büyümekle kırgın dağların hırkasına bürünmek bir olur mu perdeyi sıyırıp dışarıya bir bak bitmeyen gün ışığı nasıl da azalmış
elleri güllerden narin yüzü nar gibi kızarmış bir kızcağız ayakta beklemekteydi daha önce hiç görmemiştim ilk defa rastlıyordum kimdi bu yabancı bir arkadaş mı yoksa uzaktan gelen bir yolcu mu
cumbalı pencerelerden yansıyan ışık çehresinin hüzünlü kıvrımlarını belirginleştirmiş biraz daha ortaya çıkarmıştı şehla bakışlarını fonda çalan şarkı susmuş büyüsüne kapıldığım sözleri tekrar hatırlıyorum
bu salep tadını başka yerde bulamıyorum sırrı nedir siz biliyor musunuz salebin üstadı sensin dediler tarçın, karanfil, kakule, zencefil senden sorulur senden daha iyi birini tanımıyoruz bu sahada
gizlenmiş bazı hisler vardır bazı tatlar, bazı kokular ve bazı anlar belli bir mekanda zuhur ettiğinde güzelleşir belli ki ben de böyle bir güzelliğin tesirindeyim salebin tertibi musikinin notaları gibidir duygulara hitap eden sofistik kokusu vardır sıcak, tatlı tıpkı bir gönül salıncağında mutluluk besteleri yazmak gibi insan ne bilsin kaç nefeslik ötesindedir gönlüne düşen ilham perileri
* gri bir gökyüzü altında ıslak ağaçların arasında yürürken dönüp ardıma baktım belki bu kez varlığım heba olmamıştır yere düşen kuru yaprakların hışırtısına kulak verdim serin havanın anlık iç titreten rüzgarında bir kez daha harlandı ateşim bahar konacaktı dallarıma, ümidim vardı, istiyordum karlar eriyip yerini kuşlar alacaktı
ağır adımlarla ilerlediğim yolda buğulu bir ses yankılandı ardımdan efendim… atkınızı unutmuşsunuz onunla ilk defa bu kadar gözden uzak ve baş başa kalıyordum bu anı bir fırsat bilip hislerini açmalı mıydım, tereddüt ettim biraz heveslenmenin tadını yaşamak istedim zaten atkıyı uzattığı gibi hemen döndü, gitti
bir kese vardı atkının arasına konulmuş heyecanla ipini çözdüm ve açtım keseyi bir avuç salep tozu gördüm kağıda sarılmış onu öptüm bir serçe yavrusu gibi koydum kalbimin üstüne bir izdi bu sevdaya dair bir işaret olmalıydı
bazen sabahım diye başlarım söze bazen pırlantam sahibi yoktur sevmenin sadece kendisine has bir haldir sevmek adresi değişse bile
yazdığım şiir ilk değildi ben, her güzel anı yaşar ve yazarım yazdıklarım bazen kitap aralarında unutulup kalır bazense ulaşacağı ikameti kendisine bırakırım yazdığım her kelimenin bir can taşıdığını bir su gibi aktığını kavuşmak istediği okyanusu kendisinin bulduğuna inanırım
bütün bunlar sevda masallarını yaşatmaya yetmiyor ardından koştuğun her hayal, avucuma düşse eriyip gidiyor . her şiir aynı kadına yazılmaz diyorum
ertesi gün ilk kez heyecan duyuyordum salep servisi için salonun bir kenarında beklerken öksürdüm… sesin geldiği yönü fark etse bile gözünü yerden kaldırmadı öksürdüm bir kez daha bir bardak su rica ettim kendisinden bir an, sadece bir an yakalamak istiyordum o esnada temas kurmalıydım onun gözleriyle
kızıl kaşlarının altından göz kapakları görünüyordu sadece yüzünün beyazlığına dağılmış çillerine bu kadar yakından bakıyordum ilk defa sineme bastırmak istiyordum o an uzun kirpiklerini bir kez olsun başını kaldırmadı kalbimin derinliklerinde sevdanın ateşini fitilleyen bir güç vardı
birden başını kaldırdı ,baktı gözlerime dünyanın durduğu yerin ayaklar altından kaydığı bir an varmış gerçekten buyurun efendim… salep var mı sessiz bir gülüşme oldu aramızda kimseler görmeden almıştım istediğim ışığı böylece ateş ruhuma ilişmişti bir kere kimi sesinden bir parça kimi gözünden bir nazar
* trenle gece yolculuğu yaparken cebimde duran kağıdı fark ettim, çıkardım bir kenar süsü yaptım yanına şimdiye değin ne yazdıysam yakalanmış güzel anların bir süsüydü hep
niyetim görülmekti görülmüştüm… şimdi sıra, yeni çıkacağım tren yolculuğundaydı beni bekleyen başka güzel hikayelerin satırlarıydı artık gönlümün sürgününe karşın sevdayı kalbimin atışına karşın saadeti sığdırdım… salebin kattığı tat gibi anı yaşıyordum farklı heyecanlar içinde
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Akıcı bir üslupla ve harika duygularla yazılmış yürek sesinizi gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım. Kalemine ve duygu dolu yüreğine sağlık diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun ve yolunda gitsin inşallah. Sonsuz selam, duâ, sevgi ve saygılarımla. Allah'a emanet olun. Esenlikler ve şiir dolu günler diliyorum.
Sanatçı olmak böyle birşey olsa gerek ,hep yeni bir durak ve ilham perileri.
Güzel bir eser okuduk .yaşamış kadar hissettik.
Kutlarım.