merhaba ömrümün dik yokuşları uzattım kollarımı bahçeye dereye sarıldı sarmaşıklar boynuma bacağıma aman dikkatli yürüyelim papatyalar karıncalar ezilmesin
dev anakondalar bahçe bahçe gezerken uyanık olmalıyız
bu yeri çok sevdim bu tepeyi bu kınalı ağacı gelin oturalım papatyalar yokuş aşağı bak ellerinde büyüteç yaprak yaprak dolaşıyor tırtıllar
misafir edecektim diskolu eğlenceli geceyi oysa çoktan geçmişti borun pazarı şimdilerde hezeyanlı gürültülü gecelerin tir tir titreten kulakları sağır eden müzik modası hakim
düşündüm de eski anneanne rüyalarına takıldı çocuk aklım hey gidi hey! bir zamanlar bardaklar bile dantelalıydı yani insanların doğal organik oldukları zamanlar
a r a m a y ı n -artık ev yapımı huzur bile yok hiçbir yerde
........
geçti gitti o baharlar geldi oturdu tepemize sinsi sinsi tipinin ayazı eskinin izi geçmişi var hâlâ maluhülyalı gözlerimde
şimdi örüntü mevsimlerin maskeli balolarla şenlik zamanı birazdan akacak zaman tünelinden omurgasız insanlar ve kıyamet senaryoları yüzlerinde hep o bilindik peçeler ve siyah masklar
kimi kırkayak korkuyorum içim ürperiyor yalan değil üstelik fena fena tırsıyorum frekansı bozuk atmosferin tiz çığlıklarından
-gizlenecek saklanacak bir yer yok ortalardayım
önüm arkam sağım solum boş bakıyorum ufukta yok maskesiz bir insan korkuyorum yalan yok kim önce tadıma bakacak kim yakacak en çok canımı çevrimiçiyken gecenin flörtöz karanlığının hohlamasıyla
içlendi nemlendi içimin diş kıran sancıları ses yok çıt yok sessizlik sadece ah! o sızılı bekleyiş belirsizliğin iğneli beşiğinde
sonsuz değil elbet de geceler sabahın adımları derinden derinden geliyorken
ah!Tanrım dört koldan sarıldı ihtirasın kolları kan ve ölümler yangınlar savaşlar ah! kahrolası kederler endişeler denizi boğuluyorum
ölümsüz değilim ki şükür geçer bu mevsimlerde geçer benden sonra gelin açın yine baharlarda ellerimde yeniden yeniden nazlı papatyalar
Tanrı orada izliyor herkesi hepinizi hepimizi depresyona gerek yok
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
PAPATYALAR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
PAPATYALAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
merhaba ömrümün dik yokuşları uzattım kollarımı bahçeye dereye sarıldı sarmaşıklar boynuma bacağıma aman dikkatli yürüyelim papatyalar karıncalar ezilmesin
dev anakondalar bahçe bahçe gezerken uyanık olmalıyız
bu yeri çok sevdim bu tepeyi bu kınalı ağacı gelin oturalım papatyalar yokuş aşağı bak ellerinde büyüteç yaprak yaprak dolaşıyor tırtıllar
misafir edecektim diskolu eğlenceli geceyi oysa çoktan geçmişti borun pazarı şimdilerde hezeyanlı gürültülü gecelerin tir tir titreten kulakları sağır eden müzik modası hakim
düşündüm de eski anneanne rüyalarına takıldı çocuk aklım hey gidi hey! bir zamanlar bardaklar bile dantelalıydı yani insanların doğal organik oldukları zamanlar
a r a m a y ı n -artık ev yapımı huzur bile yok hiçbir yerde
........
geçti gitti o baharlar geldi oturdu tepemize sinsi sinsi tipinin ayazı eskinin izi geçmişi var hâlâ maluhülyalı gözlerimde
şimdi örüntü mevsimlerin maskeli balolarla şenlik zamanı birazdan akacak zaman tünelinden omurgasız insanlar ve kıyamet senaryoları yüzlerinde hep o bilindik peçeler ve siyah masklar
kimi tilki kimi sansar kimi yılan kimi akbaba
kimi kırkayak korkuyorum içim ürperiyor yalan değil üstelik fena fena tırsıyorum frekansı bozuk atmosferin tiz çığlıklarından
-gizlenecek saklanacak bir yer yok ortalardayım
önüm arkam sağım solum boş bakıyorum ufukta yok maskesiz bir insan korkuyorum yalan yok kim önce tadıma bakacak kim yakacak en çok canımı çevrimiçiyken gecenin flörtöz karanlığının hohlamasıyla
içlendi nemlendi içimin diş kıran sancıları ses yok çıt yok sessizlik sadece ah! o sızılı bekleyiş belirsizliğin iğneli beşiğinde
sonsuz değil elbet de geceler sabahın adımları derinden derinden geliyorken
ah!Tanrım dört koldan sarıldı ihtirasın kolları kan ve ölümler yangınlar savaşlar ah! kahrolası kederler endişeler denizi boğuluyorum
ölümsüz değilim ki şükür geçer bu mevsimlerde geçer benden sonra gelin açın yine baharlarda ellerimde yeniden yeniden nazlı papatyalar
Tanrı orada izliyor herkesi hepinizi hepimizi depresyona gerek yok