ASKERLİK
İnsan doğar dünya ile tanışır
Günler aylar yıllar ile yarışır Beş on derken yaş yirmiye erişir Askerliğin çağı geldiği zaman. Şubeden celp emri tebliğ edilir Vatan borcu sıra gelir gidilir Davulla zurnayla yolcu edilir Askerliğin günü geldiği zaman. Gidiş sülüsünü elden verirler Dost akraba yol etmeye gelirler Ceplerine yol harçlığını verirler Askerlik yoluna düştüğün zaman. Selam çakıp birliğine varırsın Üç numara tıraşını olursun Hemen ilk iş bir hemşeri bulursun Askerliğe adım attığın zaman. Akşam olur koğuşunda yatarsın Sabah olur mıntıkanı yaparsın Zaman gelir eğitime koşarsın Askerlik artı bir dediği zaman. Eğitimle dolu haftalar geçer Herkes bitmesini ip ile çeker Hasretlik acısı yüreğe çöker Askerlik bir ayı bulduğu zaman. Böyle geçer acemilik günleri Çabuk unutursun geçen dünleri Her zaman sayarsın kalan günleri Dağıtım zamanı geldiği zaman. Usta birliğine yolcu ederler Bazı arkadaşlar ayrı giderler Artık mektup ile selam ederler Ustalık günleri geldiği zaman. Üstüne bir iki devreler gelir Günlerin geçtikçe takvim incelir Artık teskerenin havası gelir Günler plakaya düştüğü zaman. Nöbetle hizmetle günlerin geçer Herkes ektiğini sonunda biçer Muhakkak payına sevinci düşer Teskerenin günü geldiği zaman. Hak edene teskereler verilir Sivil kıyafetler zevkle giyilir Askerliğin defteri de dürülür Teskereyi ele aldığı zaman. Dostluğun engüzeli orda yaşanır Ayrılırken gözden yaşlar boşanır Zaman gelir o günler de aranır Sivil yaşantıya döndüğü zaman. O gün anan baban yolunu gözler Sevgi dolu olur sana tüm sözler Dostlarıyla olur seven gönüller Baba ocağına döndüğü zaman. A.Kadir YALDIZKAYA |