Belki
Belki
Giyilmez hırkası yenilmez aşı Yürüsün kervanın bezirgan başı Omzunda taşınmaz yoksul naaşı Sende bu ateşte yanarsın belki Kapında kovulur yoksul emekçi Üşüşür kapına üç beş kemikçi Sadaka bağlarsın herkes minetçi Kanamaz yüreğin kanarsın belki Koparmış ipini dünya behrinde Saltanatı kurmuş kanlı şehrinde Görünmez yaramız saklı derinde Açılmaz gözlerin bakarsın belki Döne dursun böyle bu devranı çark Işığa karanlık bir mum daha yak Kâbe kapısında dönenlere bak Dönemez olunca anlarsın belki Hele bak misafir geldiğin hana Saati kurmuşsun zalimden yana Hangi yüzle çıkacaksın divana Malınla bir cennet sağlarsın belki Coşkûnî |