Hani nerede milletin efendisi?
Ektik, biçtik!
Hasat para etmedi! Tarlayı, tabanı sattık! Bahçe, bostan aldık! Sebze ektik! Alan olmadı! Bahçede, bostanda kaldı çürüdü! Bağ yaptık, meyve ağacı dikktik! Beşyıl geçti, meyve verdi... Küçük ve kurtlu dediler... Kusur buldular! Kandırdılar, hasadımızı elimizden ucuza aldılar! Bir daha ki, sene aynı şekil de, almak istediler! Kurtarmıyor olmaz dedik! Kurtarmıyorsa Satmayın dediler! Ne onlardan yakamızı kurtarabildik! Nede, sermayeyi toparlıya bildik! Altından kalkamadık! Maddi, manevi sarsıldik! Bu işide yapamadık! Inek, koyun, kuzu aldik! Büyük bir özveri ile besledik! Eti, sütü para etmedi! Kurbanda yok parasına sattık! Gerisini de eşe dosta verdik! Çoğunun parasını alamadık! Aç ve sefil, orta da kaldık! İşsiz, güçsüz perişan olduk! Şehire geldik! Okuma, yazmamız yok! Apartmanlara ve sitelere kapıcı olduk! Kimimiz de, fabrikalar da hamal olduk! Okur, yazar olanlarımız, ehliyet aldı! İnşaatlar da kamyon! Dolmuş hatlarında asgari ücretle, şöför olduk! Tahsil yok! Sosyal güvence yok! Ek gelir yok! Şimdi et, süt pahalı alamıyoruz! Meyve, sebze yok, bulamıyoruz! Biz köylerimiz de çifçilik yaparken! Hep hor gördünüz... Cahil dediniz... Eğitmediniz, ezdiniz bizi... Elimizdeki malımızı, sermayemizi, ganimet bilip bedavaya aldınız! Bizi görmemezlikten geldiniz! Bizi ezip, yok ettiniz! Önce biz cektik sıkıntıları... Kim ekip biçecek? Kim, hayvan besleyip et satacak? Süt sağıp, yoğurt, peynir, yağ yapacak! Sizi besleyip, doyuracak? Şimdi siz düşünün bakalım! Bundan sonra haliniz ne olacak? Dinçer Dayı |