Beni yokluğunla savaştırma babam, kaybederim.
Kucak açtın!
"Hadi, kucak kucak!" Dedin. Emeklemeyi sen öğrettin! "Day Day!" Dedin... Ayakta durmayı sen öğrettin! "Hadi yavrum gel!" Dedin... Elimden tuttun yürüttün! Ama şimdi?... İşte, senin son vedanla, beni bir kez daha büyüttün! Dediler ki, Baban da bu alemde ölümlü idi! Vadesi geldi ve öldü! Sen de ölümlüsün! O, senin atan! O, senin baban! Sen babana, hayır duayla yükümlüsün! Ölüm herkesin başında, metin ol! Ölüm, bazen birilerine bir ceza! Bazen de, bir armağan! Çoğu zaman da bir lütuftur! Hadi, kalk, doğrul! Tecelli eden takdir-i ilahiyle yoğrul! Nasıl istersen öyle yaşa! Fakat bil ki, bir gün mutlaka sende öleceksin! Ölüm sana geldiğinde, hiçbir şeyini kaybetmezsin! Çünkü; hayatta iken hiçbir şeye sahip değildin! Unutma! Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesidir! Evet geçte olsa anladım! Ama, şuan, başım dumanlı! Anılarım gözlerimin önünde canlı! Artık, boynum bükük! Duygularım yoğunlaştı! İçim parçalı bulutlu! Acım büyük! Gözlerim, sağanak yağışlı! Çünkü, Babam! Dünyadan, geldi, geçti ve gidiyor babacanlığıyla! Toprak oluyor gönlünün kocamanlığıyla! Ana rahminden geldik pazara! Bir kefen aldık, döndük mezara! Dinçer Dayı |
Yüreğine sağlık.
Daha güzel ve kalıcı şiirler dileğimle,
Selamlar sevgiler.