Kaybetme korkusu ve evham
Henüz şafak sökmeden ağarmadan tan yeri
Simsiyah bir hayalet aştı pencereleri Değirmi çehresiyle ayaksız gulyabani Kulağıma sapladı bir fısıltı hançeri. Beni delirtmek için neler söylenir neler Karanlığın içinde dile gelir gölgeler Sanki uçtu duvarlar birden yok oldu evim Etrafıma doluşur meczuplar divaneler Gül kokusu misali her kalbe akarmışsın Taliplerin çok diye kınalar yakarmışsın? Bilmemki kuruntu mu korku mu yaşadığım Ahdıma inanmayıp fallara bakarmışsın Varmışlar mı evine şeytansı iki kadın Görücü geldilerse kırılmazmı kanadın? Ferim mi söndü eyvah katran karası şafak Neden kem hislerimde devleşir senin adın Kâbus azmanı korkum dolduruyor bu şehri Hangi it kurutur ki içime akan nehri Girdim kuytularına en bilinmez zamanın Kadim deki yusuflar aşka boyamış dehri Akınca minareden rahmetiyle ilk sela Şehadet ve tekbirle başımdan uçtu bela Her gecem böyle geçer, beyanım açık saçık Işte böyle vefasız, ne yâni, ne mesela |