MAHLASIMA SEN KARAR VER EY, YABANCI...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Mahlasım mı, yabancı hani ruhumu nadasa bıraktığım yılların dünde kalan sessizliğinin güne eşlik eden yankısı… Arz ederim alaşağı da ederim ruhumu Kırık gönyemin pasında saklı iksiri Ve de aşkı İkiletmeden çekerim içime İçerlemiyorum da artı ebedi ve ezeli Yalnızlığımı Kurada çıkan bir armağan iken Aşkın fısıltısı ile ayyuka çıkan Kâh hüznümü kâh neşemi Boca ederim şiire Ve Pestili çıkmış alfabenin Arzı endam eden Yirmi dokuz kölesine Emrederim… Sev beni, Yaz beni, Yazamazsan sol ve de öl: Başına buyruk o izafi cenneti Yeter ki bahşet bana yüce Huda Zanlardır misilleme yapan Zafiyet dolu zamlı sevgilerdir ruhumdan sarkan Pervazın indinde Şafağın nezdinde Kalemse şakıyan bir bülbül bir hercai Cehennem ateşinde göz kırpan Güneşe meyleden sabrım ve de Tutulan nutkumun yanında Yanarken yaş da kurunun yanında Ve işte ve işte: Yorgun bir mahlası köle kılan Mahzenin karanlığında saklı Ansızın doğan güneşin sonlanmaz saltanatı Hibe ettim yüreği, ey, sefil yabancı Tanış olmasak da Ardışık sayılar gibi Birbirimizin peşinde Hem endamlı bir ölüm dilemiştim ben Rabbin nezdinde Saklı tuttuğum İlahi Aşkı Arzı endam eden hüzün bohçamı Taşıyabileceğim yükü de bana sunmuşken yüce Mevla Arsız bir kuş gibi Göç mevsimine takılmış bir şahika Kuyruğumdan yere damlayan hızı Kendimle olan savaşımı Yeter ki sonlandırsın Huda Günlerdir seken hece hece Gecenin karanlık uyruğu Yakamdan çekiştiren her bir imge Elbet armağanıdır evrenin Aryası sözcüklerin Aşkın da ateşinde yanan Bilfiil sevdalandığım Şiirin nüktesi, güftesi ve hikmeti Nutkum sayıklarken aşkı Kuru kuruna da sevmedim elbet seni, ey sefil yabancı Al, sana hediyem olsun Bir şiir ne ki? Bir şair bir de aşkın şerefesi Hizaya sokacağım elbet zalimi ve iblisi Huzurunsa tek adresi Şüheda mazimden sızan bir fısıltı Cephane dolu yüreğimin nazı Niyazımsa kayıtlı Allah katında Sürtüştüğüm kadar kendimle Sürmanşet bir aşkı İhbar ediyorum bak, tininde şiirin Yanıyorum yakıyorum da gemileri Hali hazırda dümende Su alsam bile Kurak çölleri yeşerten Rabbin Kardığım dünleri umuda çeviren rahmetin Ve g/izinde aşkın Mahlasıma da sen karar ver, ey, yabancı Endamlı bir aşkın parmak izi Şiirin altında saklı kalemin sesi Duymayanlara da duyur e mi: Ben aşkım ben şiirim Ruhumdan sökün eden kaleme ve külüme kefilim: Kâh endamlı bir gül Kâh solgun iken ruhumda tutuşan kül ve o resim Mahlasımdan tut da Mahremime uzanan yolda Ne olurdu sahi, tutsan elimden? Tutuşan yüreğimden sökün eden Aşkı şiarım iken yalnızlığıma Acımı da depreştiren şu ilhamı Sürgün edilmiş bilinmez mahlasımı Sana teslim ettim ölmeden önce Son arzumdur şiir İlk göz ağrım da, ömür Boyu nasiplendiğim aşkın ve sevginin Dinmez nazında, kulluğuma binaen Bil ki vasiyetimdir Bu da sana: Kara toprak çağırır da çağırır Beni, benden olduğum kadar Ve işte verilen son karar: Tek arzumsa: Şiirle gömün beni… DOSTLARIMIN KALEMLERİNDEN Gelen giden ellerime bakarak geri dönüyordu. Omzumda ki taşlar ağırdı gören boğuldu. İsmi yazılı vagonsuz bir trenin yolcusu, Dönüşsüz yolculuğa çıkmak üzere kurulmuştu. Ara verilmeden ne bir istasyon ne molası yoktu. Çiçek ve su satan küçük bir çocuğun, Büyüyünce anılarına kalem asla dayanmazdı. Çocukluğumda yazmaya çalıştığımı, Şimdilerdeyse yazdıklarımı, İnan buna artık unutmaya çalışıyorum. Küçük bir silgi gibi keşke silebilsem herşeyi. TEŞEKKÜRLER DEĞERLİ ERHAN ÇUHADAR HOCAM |
Sözlerini büyük bir beğeni ile haz alarak okudum,
Kalemin kavi ilhamın daim olması temennisi ile,
En kalbi duygularımla esenlikler dilerim.