ANNEMİN ARDINDAN
ANNEMİN ARDINDAN
I Koşup dursam da artık, bir şey gelmez elimden, Çaresizlik içinde dua düşmez dilimden. Kaynağında kurudu kalbime akan dere, Bir köşede sessizce, el açarım göklere. Ey ruhumun incisi, ey kalpteki semahım, O’nu bize bağışla, Rahman olan Allah’ım. Yüce Tanrı’m şifa ver, sen herkesi duyansın, Bu tarifsiz acıya gönlüm nasıl dayansın? Kâbus gibi bu gece, neden doğmaz bu şafak? Neden her yer karanlık, neden çıkmaz bu sokak? Ey varoluş sebebim, ey ışığım neharım, Ey güzel anneciğim, vaz geçilmez baharım. Bekleyen mi var orda, gitmeye mi meyilin? Bizi bizle bırakma, buna hazır değilim. Babamı mı özledin, hayli zamandan beri? Haydi annem git desem, gelmezsin ki sen geri. Dağ mı çöktü üstüme, kanatlarım mı kırık? Günler var ki gitmiyor, boğazımdan hıçkırık. Ne can kaldı tenimde, ne öz kaldı özümde, Küller örttü ruhumu, kor kalmadı közümde. Ellerini öperken sanki daha dün gibi, Yoğun bakım önünde ruhum batan gün gibi. Ne ilaçlar kâr eder ne bir iğne ne de em, Güneş gören kar gibi, eriyip durur annem. Sanırım ki göklerden, ayrılık emri inmiş, Bu emir ki limandan, demir almak içinmiş… II Annem gitti bu sabah, 24 Kasım günü, O son gece anladım, babamı gördüğünü. Gece gündüz demeden vuruyorum dizime, Haberin olsun babam, annem düştü izine. Biliyorum ki sen de ölesiye özledin, Mezarında yıllarca gelir diye gözledin. Artık yanında babam, o sevdiğin nazlı yâr, Senin gönlünde sevinç, bizimkinde hüzün var. Annem önce Allah’a, sonra sana emanet, Mevla’m izin verirse, O’na Kevser ikram et… III Bizlerden daha önce, kardeşlerimiz olmuş, Bu cennetlik çiçekler, ardı ardına solmuş. Üç kardeşim cennete kanatlanıp uçmuşlar, Bizi de girsin diye kapıları açmışlar. Birden bile küçükmüş üçünün de yaşları, Üç küçücük kabirde, minik mezar taşları. Annem yanımızdayken, hep onları anardı, Bize göstermese de kalbi daim kanardı. Annem, babam, üç bebek, şimdi hepsi can cana, Köyde çamın altında, yatıyorlar yan yana. IV Görenler varmış gece, buraya nur inermiş, Gündüz de gül kokusu, dağa taşa sinermiş. Beş mezara seherde, gelip bülbül konarmış, Beş mezarın üstünde, beş de kandil yanarmış. Kabirdeki bebekler gülermiş geceleri, Hasret yüklü ninniler duyarmış niceleri. Bir gün ben de dinledim, bu annemin sesiydi, Gül gibi kokan nefes, annemin nefesiydi. Ey annem, güzel annem, kardan bile ak annem, Gece kabri ışıyan, nur misali pak annem. Tam on dokuz yıl sonra, babam ile buluştun, Rahmetiyle Rabbimin, üç evlada kavuştun. Yıl iki bin yirmi bir, mevsim hazan, ay Kasım, Hicranın ortasında, huzura döndü yasım. Anne, baba rızası, her şeyden de hoş imiş, Anne, baba gidince, yalan dünya boş imiş! YAŞAR ÖZKAN (Türkoğlu) 24 Kasım 2021 Antalya |
Allah rahmet eylesin.Mekanı cennet olsun.Baş sağlığı ve sabır diliyorum.Cap canlı bir anlatım hayatı bir şiire..Vefalı yüreği, Usta kalemi selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
neneh. tarafından 30.6.2024 17:13:30 zamanında düzenlenmiştir.