Güzel ve Çirkin Arasında
Bir şey olduğunu biliyorum
Güzel ve çirkin arasında Bir şey var ama zorlamalıyım gitmeye Ben ruhu yılgın bir insanım Ondandır Hep buğulu cam kenarlarını seçişim İsyan etmeye de meyilli Yediveren kalemim Sanadır isyanım,nazım sana Bu yazdıklarım da sana Sana son sözüm gibi hatırla Yaz gelmeden kışa sökün etmiş Bir kalp bıraktım,ardımda Bildiğimden dönüyorum yolumdan Yoksa tarzım da değil Birden geriye dönmek Yıldızlarını görmediğim gecede Kaosu, oluruna terketmek. Sarmal sarmal çekiyorum gözlerimi Artık üzerinden Sen farzet,bu melankolik hep seni bekleyecek.. Kuşlar çağırıyor oysa neşeyle çırpınmak için Zoraki gülüşler salıyorum onlara Meyveli ağaçları anlatıyorum onlarada Uzaklardaki dağlardan,mis kokulu Sümbülleri sunuyorum önlerine Kalp sızımı söyleyemeden Hadi çektim gözlerimi üzerinden Berbat bir his, umudun yitişi.. İsyanım elbette sanadır Nazlarım güzel ve çirkin arasında. |
Bu çelişki, şairin ruhunun yorgunluğuna ve isyankar tavrına yansıyor.
Yedi veren kalemi, bu isyanın ve arayışın bir aracı olarak karşımıza çıkıyor.
Şiirin genelinde kaybedilmiş bir aşka duyulan özlem aynı zamanda da bir umutsuzluk havası hakim.
Zoraki gülüşler, buğulu cam kenarları, isyan duygusu, yaz gelmeden kışa dönen mevsimler, terk edilmiş kalp gibi çağrışımlar bu temayı pekiştiriyor gibi sanki.
Şiirin sonlarına doğru umutsuzluk ve teslimiyet duyguları hakim oluyor. Şair sevdiğine kavuşamayacağını kabullenmiş gibi görünüyor ve bu durum onu derinden üzüyor.
Güzel ve çirkin arasındaki çelişki teması ise şiire derinlik katıyor.
Şiirin dili ve üslubu akıcı ve son derece etkileyici.
En içten tebrikler olsun şiire ve kıymetli şaire.