CEZA
Bu nasıl bir cezadır
Ne gecesi belli ne gündüzü Yüzü yabancı, acısı bıçak sırtı Beklemesi ömürden ömür çaldı Bu nasıl bir cezadır Aydınlığa yürüdüğüm yerde Tam da o yerden düşüyorum İzbe bir karanlığın içine Bu nasıl bir cezadır Yapışır boğazıma bir el Yağmursuz çölde başlar sel Dalından güller solmadan gel Bu nasıl bir cezadır Şeytan azapta beklerken Dilimden dualar yükselir göğe Ya umut kapısı açılırsa diye Yüzüme doğar içten bir tebessüm Varlığın kalpte büyüyen derya Gerçeğe döner tutulan her bir dilek Gerçeğin ötesinde duran hızır ol gel Bu nasıl bir cezadır Seninle başlayan kavganın Galibiyet zaferi’nde yenilgiye uğrayan Tek savaşın tek kaybedeniyim ben Pişmanlığın hükmünü giyinmiş Yargısız infazların kabul gördüğü Bir haklılığın vicdan hesaplaşması İçerisinde belli ki kayboldum Bilin ki bulunmak istemiyorum ben Bu nasıl bir cezadır Kazanmak isterken kaybetmek Gitmek isterken kalmak Haklıyken haksızlığa düşmek Anladım ki, en güzel kazanım Sevgiyle kendine dönmektir 22 Haziran 2024 Derya Avşar |