İnce ElekÂlim dünyâ peşinde ve gün doğdu câhile, İnci deniz dibinde, çer çöp vurdu sâhile. "İslâm ilmden yana" diyor, İslâm’ın bendesi, Oldu mu hiç hocam?... İslâm, ilmin ta kendisi! İslâm’ın değil, müslümanın sorunu bekâ, İlim irfân ver Allâh’ım, iki doz da zekâ. Ümmetin hâline bak, zümreler ayrı ayrı, Ne ararsan bulunur, derde devâdan gayrı. Mezhep kavgası, müslümanın azîm kederi, İçim kor gibi yanarken, susmak en beteri. Êy nisyân ile mâlül beşer, kanma zâhire, Kabukta takılmak, yakışık almaz fâhire. Îmânın gri tonları tehlike arz eder, Sâlih kul îmânı, Tevbe kırk’la şarz eder. “Ektiğni biçersin” diye anlatır Zelzele, İnan beş para etmez, mahşer günü velvele. Bir dem ki, Kur’ân mevte okunur oldu, Diriyi yok saymak, Gayret’e dokunur oldu!.. Hoca deyip aldanma, dikkat et hitâbına, İnce elek gerek, ters düşmesin Kitâbına. Oku, okut Ve’l-Asır’dan, bir de Ved-Duhâ’dan, Kesme ümîdin’ müslüman, Dergâh-ı Hudâ’dan. Neler geldi, neler geçti şu çark-ı felekten, Âlim ilmine kandı, deve geçti elekten. İmam, ölü değil diri yıkayan adamdır; İmam; diriyi yıkadığı kadar imamdır!.. DeRûNî |