İçselliğim...
Siyah / Beyaz
Az az düşlerim Düşerim... Zılgıt yemiş mevsimlerden Kar boran Rengim yanık iklimlerin Sıcak bakışlı çocuklarıyladır Üşümem! Donarım... Ah anne, Mevsimler üşütük Yırt resmimi ne olur Yüzümdeki çizgiler yok üstünde Ah çocukluğum diyesim gelir. Ben kesişmiş doğruların Paralelinde kaldım Sonsuz gideceğim bir gün Kim bilir Hangi lacivertle kesişeceğim. Düşlerimde bir kent büyütürüm Masalsı İnsanları gece renginde Mideleri boş tangoların Savruluşunda... Ah suya hasret çöller Size bir yolcu düşse Benim düştüğüm gibi hayata Susuz ama hep ıslak: Gözleri. Nem tutsa her zerresi Kumlarınızın Yağmuru çağıran yolcu Beni görse Boğulsa hıçkırıklarımın selinde Vazgeçse Yağmur dilenmekten Kuraklık bitse yüreklerde Çölleşmişlerde, Sevgilerde... Ah dudağıma düşmüş ıslık Dilim sürtmese dudağıma Boğazımda birikmese hüznün deltası Ağlasam, Ağlasam gönlümce Islık nemli duvarların çöküntüsünde Yiğide gam yok Bilesin yiğidim Yalnızlıklarımda Sadece kendime kahrederim... Tut elimi Ilık mevsimleri okşa parmaklarımda Yan avuç içlerimde Düşür dudaklarını Dudaklarımın iklimine Kavru-lal-ım İki hece. Haydi, Daya göğsünü göğsüme Sevda sinemizden sızsın Gözlerimiz en deli afetlerin Yangınına bakınsın Gözlerimizde Uçuk gülüşlerin Gizemli ağlayışları yaşarsın Hazansa hazan Biz yeşerelim. Anne bir kaba doldur hayallerimi Yak sonra, Savur küllerini Bir çocuğun yüreğinde kor kalsın Biriktirdiğim devrimlerim. Ah anne, Elini öpesim gelse Bulutlara değiyor başım Başım ah başım Bir anne dizine hasret İn aşağıya Düşeceksin... |
Yak sonra,
Savur küllerini
Bir çocuğun yüreğinde kor kalsın
Biriktirdiğim devrimlerim.
Ah anne,
Elini öpesim gelse
Bulutlara değiyor başım
Başım ah başım
Bir anne dizine hasret
İn aşağıya
Düşeceksin...
NE OLUR SAR BENİ KOLLARINA
ÇOCUKLUĞUMU VER ANA