kül
Haziran sıcağında,
Aralık ayazında, Kayısı çiçeklerinin beyazında, Yerle bir olmuş yüreğin enkazında, Masum bir gönlün infazında, Bir babanın şefkatli ikazında, Kara kaşlı yârin cilveli nazında, Ömrün en onulmaz çıkmazında, Ruhun susmak bilmez avazında, Köyünde, kentinde, kasabasında, mezrasında, Bozkırında, ormanında, Ovasında, dağında, bağında, Gençliğinde, çocukluğunda, ihtiyarlığında, Gelmişinde, geçmişinde, çağında, Olur olmaz her zamanında, Vefasız ömrün her anında, Sağlığında, hastalığında, Kabuk bağlamaz her yarasında, Kabusunda, rüyasında, hülyasında, Düğününde, cenazesinde, mateminde, yasında, Issızlığında, kalabalığında, İnceliğinde kabalığında, Zifisinde, karanlığında, Göz alıcı aydınlığında, Loşluğunda, hoşluğunda, Boşluğunda, Ve sabahın seherinde Ve semaya açılmış ellerin niyazında Ve iç çekişlerde Ve gözyaşlarında Ve ne düşmüşse payına hayatta, Tam da orada, Yanı başında, Yanı başımda; Yalnızlığım, Tek başınalığım, Kalmışlığım, kandırılmışlığım, Yanmışlığım… |