İlla ile Yukarıya Çıkmak
Üç noktalı merkezi yönüme alarak başlıyorum.
Sağ, sol ve ön, ama arkamı da arkaya alıpta bu yola çıkıyorum. Yukarıyı sorma, göğün kapısı açılır mı ki bana? Mecalin değil bir izin peşinini veripte ayağını ayakkabıma takıyorum. Camid bir nesnenin yoluna dizilmem mi garipti yoksa canımın dirisiz sayılması mı? Olur nefes almam, olur hayatsız bir fanusun içinde bir iki atomsuz kalırım. Ama Ol’un kıymetini vermem, canı iste al ama Onu veremem. Bir yolcunun en tükenmez azığı su mudur? Ekmek gibi kırık kırık dökülürken terler azminden beslenen duadan başka doyurucu azık var mıdır? Madden sizinleyim ey kabile! Ama ruhum bir devenin eğerine bağlanmaz. Güneş kabartırken tenimi, elimin en yangınlı tarafı serabı çeker arkaya. Bu yolda ölmek illa, illa dirilmek uğruna. |
“İllâ” ayıklanan ve pirü pak hale gelen zihin ve düsünce zeminini, en temel gerçeği dikme eylemidir.
Seyr-i sülûk, tasavvufta müridin- tasavvuf yolcusu- manevi terbiye ve olgunlaşma sürecini ifade eder. Bu yolculuk, mürşidin rehberliğinde gerçekleşir ve çeşitli makamlardan (manevi dereceler) geçer. İşte seyr-i sülûk sürecinde geçilen makamlar şu şekildedir.
Tevbe (Tövbe) Makamı
Vera (Sakınma) Makamı
Zühd (Dünya Zevklerinden Uzaklaşma) Makamı
Fakr (Yokluk) Makamı
Sabır Makamı
Şükür Makamı
Rıza Makamı
Tevekkül Makamı
Muhabbet (Sevgi) Makamı
Marifet (İrfan) Makamı
Fena (Yok Olma) Makamı
Beka (Sonsuzluk) Makamı
Bu makamlar, müridin manevi olgunluğa erişmek için geçtiği aşamalardır ve her biri müridin ruhsal gelişiminde önemli bir rol oynamaktadir .selam saygı duamla