SEN AŞKSIN
Sendin
Mecnunu bile tereddüde düşüren. Sendin Hayallerini dağıtan aşıkların. Sendin Rüyalardan uyandırıp, dünyaya yollayan. Sendin ey aşk… Mecnunun adımları Leyla’ya, gönlü sana doğruydu Ferhat’ın elindeki kazma Şirin için, Kalbi ise senin için vuruyordu dağa. Kerem zahiren Aslı’ya vurgun, batınen sana Efsanelerin menşei, Kıssaların membaı, Sevdaların kaynağı sendin. Sendin ey aşk… Çöller seninle tanındı, Dağlar seninle. Senin için yazıldı bütün şiirler Mecnun dilinden yazılınca gazeller, Bir hoş oldu güzeller. Ama gazellerde güzellerde senin içindi Senin içindi ey aşk… Ne yangınlar emsaldi içindeki ateşe Ne buzullar söndürmeye kafi hararetini Ne mısralar yetti izaha Ne satırlar izhar eyledi sevdanı Aslı’da, Şirin’de, Leyla’da yalandı Yalandı işte… Bir doğru vardı yalnızca. Ve o doğru sendin ey aşk… Ne bisütun kaldı yerinde Ne çöller kaldı geçilmedik. Bir sen kaldın geriye. Sen gönülde yangın, sen vurgun, sen sevdaydın Sen bunların belki hiç biri Belki hepsiydin.. Sen aşktın. Ey aşk… |
saygılarımla.
cemilmelih.