ENKAZ
ENKAZ
Yıl iki bin yirmi üç, şubatın da altısı, Şehirler uyumakta, uykunun en tatlısı, Nereden bileceksin, son uykun olduğunu, Yüzyılda bir olanın, senide bulduğunu. O ne korkunç sarsıntı, her taraf aynı beşik, Sanki toprak kükrüyor, binalar delik deşik, Ölüm yağıyor artık, sayılar on binlerce, Her yer moloz yığını, kapkaranlık bir gece. Dışarı çıkmak için, yatağından fırlayan, Sığınmak için hızla, sağlam bir yer arayan, Çocuğu kucağında, yıkılmadan çıkanlar, Koşarak uzaklaşır, dehşet verici anlar. Bağrışmalar çığlıklar, her tarafı sarıyor, Toz duman arasında, kaçacak yer arıyor, Saniyeler yıl gibi, sarsıntı hiç bitmiyor, Bazı canlar içinse, mücadele yetmiyor. Dışarı çıkabilen, hemen enkaza döndü, Yardım için çırpındı, umutları tez söndü, Tüm binalar yerle bir, girecek yer bulamaz, Duyulan çığlıklara, ulaşmak mümkün olmaz. Anne baba eş çocuk, kimi sorsan enkazda, Beklenen yardım gelmez, gelenler öyle azda, Her geçen saniyede, umutlar tükenmekte, Enkaz altında kalan, ölümü beklemekte. Bir de yetmezmiş gibi, dondurucu bir soğuk, Kim bilir kaç can dondu, feryadı boğuk boğuk, Çaresizlik içinde, yalvarış bekleyişler, Yardım bir türlü gelmez, son nefesi verişler. Duyan seferber oldu, hemen yardıma koştu, Alan öyle geniş ki, yönlendirende yoktu, Her kaybedilen zaman, mutlak ölüm demekti, Amaç tüm enkazlara, hızla gidebilmekti. Ulaşanlar başladı, kurtarmaya canları, Yürekler parçalanır, görünce o anları, Bebekler kucaklarda, bir de küçük çocuklar, Durmaz sel olur akar, gören gözlerden yaşlar. Enkaz altında geçen, onca gün ve saatler, Belki yaşayan vardır, kadere itaatler, Bir an mutluluk veren, mucizeler yaşandı, Gece gündüz bıkmadan, nefes alan arandı. Çimentosu demiri, eksiksiz konulsaydı, Onaylar kontroller, düzgünce yapılsaydı, Bu büyük felaketler, bil yaşanmayacaktı, Binlerce masum insan, hayatta kalacaktı. Elbet ateş düştüğü, tüm yerleri yakacak, O acı görüntüler, hafızada kalacak, Ateş düşmeyenlerse, yakında unutacak, Her altı şubatta da, tekrar hatırlayacak. Hami TURAN 16.02.2023 ANKARA |
Kelimelerinizdeki derin duygular ve betimlemeler, yaşanmış olan bir felaketin yıkıcı etkilerini ve insanın içsel mücadelesini akıcı bir şekilde yansıtıyor. "Enkaz" adını taşıyan bu şiir, 2023 yılının Şubat ayında yaşanan bir depremin ardından meydana gelen dramatik olayları anlatıyor. Kelimeleriniz, o korkunç anları canlandırırken, insanların umutsuzluğunu ve çaresizliğini de hissettiriyor.
Şehirlerin uyku halinde olduğu sakin bir gecede meydana gelen depremin yarattığı panik ve kaos, şiirinizde adeta hissediliyor. Enkaz altında kalanların umutsuz çığlıkları, yaşam mücadelesi veren insanların kararlılığı ve kurtarma çabaları, okuyucuya dokunacak kadar gerçekçi bir şekilde aktarılıyor.
Her bir dizede, felaketin yıkıcı etkileri ve insanların içsel mücadelesi haykırıyor. Ancak, tüm bu acıların içinde bir umut ışığı da parlıyor. Kurtarma çabaları ve insanların birbirine destek olma çabaları, insanlığın en karanlık anlarında bile umudu ve dayanışmayı canlı tutuyor.
Şiirinizin sonunda, yaşanan felaketin ardından çıkarılacak derslere ve alınması gereken önlemlere dikkat çekiyorsunuz. Daha sıkı inşaat standartlarına ve denetimlere vurgu yaparak, benzer felaketlerin yaşanmasının önlenebileceğini vurguluyorsunuz.
Bu duygu dolu ve anlamlı şiiriniz için sizi tebrik ederim. Kelimelerinizle, okuyucuya derinden dokunan ve düşündüren bir eser sunmuşsunuz.
Sevgi ve Saygılarımla