HERKES OLMAKTANSA HİÇLİĞİNE RAZI ŞAİR...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Düşleri çatlak iken saf tutulası imgelerin bozkırı yetmedi bozguna da uğradı mı yürek… Esefle dikerken söküklerini varsın olsun dinmesi rüzgâr varsın nidalar sonlanmasın ve işte alametifarikası yüreğin kubbede saklı öznesi bilinmezin yer gök girmişken birbirine ve o devasa soyut rahle aşkın anbean yükselen çıtası yetmedi boyunu da aştı mı dalgalar insanın ve işte yüz görümü hüzün coğrafyalar ise engin debdebeli ve nasıl da derin hulasası sözcüklerin… Kurak nidalar var. Kıraç topraklarda yaşayan süs bitkileri. Sözcükler dahi ölümlü Neye meyleder ki şair? Kıblesinden ayrı düşmüşse Ve nidaları suskun iken Gölgelerin Arsız rotası Yetmedi Dinmez rüzgâr Ve devinen minval Göğün tebessüm ehli kuşları Katmanlarında yüreğin Adeta kıtalar aşar şair ve ahvali Bir cürümse söz konusu Bir rivayetse mutluluk iki kalp arası Yalnızlığın uzamı Var olmanın yanılgısı Yâdında esaretin Dün mizaçlı bir gövde midir yoksa delik deşik… Hurafelerin boyunduruğu ve nazenin fıtrat İçinde anne geçen her cümle her fısıltı Ve her mevsim Ninnilerle büyüttüğüm hüzün kütlesi Semazen yüreğin de aldığı darbe Bazen kasıtlı bir aşk Bazen kasıtsız esen rüzgâr Neyle iştigal sahi evren? Boyunduruğunda kaderin Bağ bozumu şiir Üzümü yese de şair İçinden çıkamadığı Bağın korukları… Baharın sevdalı konukları Gök kubbede ve seferi iklimde Esmesi akla zarar Neyse zikre delalet Fikrinden de asla caymazken şair Ve derviş ruhu Yırtık kaftanı Sözcüklerse sırtından çıkarmadığı Cübbesi Cüssesi ile de derdi yok iken Lakin an gelir Delik deşik eder imgeler Karartılar O kör noktası cihanın ve şair Arz eder. Arşı alaya çıkan hüzün Arzı endam eden umut Kaç baytsa kapsadığı minval Kat izi duyguların Kaybolmaya ramak kala Ve işte hedefinde zalimin Bir cinnet eşiği iken Kalem ne zamanki çekilse inzivaya Cennetini gözden çıkarır şair Ne de olsa aşktır aşk isyanı; Firar Edemediği bedenden. Sükûnet diler An gelir susar lal şiirler Tutulan nutkuna değmesin gölge yeter ki Ve efsunlu ilham perisi Tüketilmiş ömürden arda kalansa sadece şiirler Lafügüzaf Şerh düşülesi hayata Kimse şirk koşan şiire Ve işte şiddetinde sözcüklerin artçısından Arda kalan çok zengin bir metin Elbet yürektir yürek cüret eden Yürektir mahlası imgelerden Sökün eden. Ve o vaveyla Tembihli babadan Kulağına küpe nasıl ki aşk ile yaratılan Her olgu Her sevgi Her düş Her minval Herkes olmaktansa Hiçliğine razı şair Şatafatlı yalnızlığının da kıyısına vuran Nice çakıl taşı. Beti benzi atmış bir kere cihanın Sulh ister yürek Ve şart koşar fıtrat Sevebildiğinden de fazlası İlintisi dünün İbaresi ömrün Gücü tükense de şairin Hayallerinin perde arkası İmha edemediği kadar hüznü İdamesi ömrün Gül mizaçlı bir hayal Gülümseten bir suredir ne de olsa Dinmeyen niyazına eşlik eden. İlahi Aşkın vücut bulduğu İlla ki umut ve sevgi ve şiir Geriye kalansa üç nokta Noktayı koyamadığı kadar yorgun mahlasına… |
Katmanlarında yüreğin
Adeta kıtalar aşar şair ve ahvali
Bir cürümse söz konusu
Bir rivayetse mutluluk iki kalp arası
Yalnızlığın uzamı
Var olmanın yanılgısı
Yâdında esaretin
Dün mizaçlı bir gövde midir yoksa delik deşi
Gülüm Çamlısoy
Melodiye dönen çığlıkların yetimliği,
Mahşerin giriş kapısında asılı bekler.
Pıhtılaşmış kelimeleri çomakla didiştirip,
Bitimsiz nağmelerinde can bulması ne garip.
Göğün arasında sıkışıp yer yüzüne,
Düşmeyi beklemek gibiydi iki kalbin vuslatı...
Dedi kaptan
Yüreğine sağlık hocam
O güçlü kalp sayfalarda
Destanlar yazdığı gibi
Ayna karşısında da güçlü olmalı
Yarınlar güneş gibi aydın olsun
Saygılarımla sağlıcakla
Hayırlı huzurlu cumalar diliyorum
Selametle kal hocam