köylüm
bizim köyümüz yüz hane;
yüzünde de bin tane divane her akşam bir araya gelinir ve son günlerimizmiş gibi bağırılır türküler sesin neden yanık dostum ne bu derdin, ne gelir elden açan her yaprak bir umuttur bize köylüm, ve gölgesinde oturmak günün en sıcak vaktinde muhtarım gelir uzaktan elinde bir kürek ve bin çare köyünü özleyip dönen bir gurbetçi senden daha mı değerlidir muhtarım? uzaktan bakmak daha mı yeğdir gelip bize sarılmaktan uzaktan selamlaşmak daha mı yeğdir gelip kürek taşıyan elimi tutmaktan yüzden ulaştıkça bine binler vardıkça gurbete yüz kaldık tekrar köylüm, binimizi birleştirir anca bir ölüm. |