Keder ve Dert
Karnı burnunda bir ana
Dert ve keder yüklü Büyük bekler başında ve amacıdır Dert ve kederin fısıldamak kulağına Ne birin yeteceğini düşünür ne ikinin Üç kere fısıldar o kulağa Boğul derdinde Boğul derdinde ve Boğul derdinde. Gün doğar ve gözler açılır ardından Beyazlar karşılar seni Sen zannederken masumlar en beyazıyken. Derdin ve kederin bir rengi yoktur Tecrübem söyler bunu Ve zannedersin her gün doğduğunda Açılacak gözlerin tekrar Bana da bir gece öğretti Her göz kapanmaz kör karanlıkta Büyüdükçe büyüdü Açıldıkça açıldı gözüm Ve gördüm doğuşunu güneşin. Gözlerim parlar sandım İşitin dostlar, yanıldım. Ardından gelecek olan, Kurmak hayalini Belki bir neşenin, belki bir hayalin Kimseleri duymadan bekledim İşitin dostlar, yanıldım. Buradayım ve sebepsiz Ayaktayım ve nedensiz Burun deliklerim genişler ve daralır sürekli Buymuş yaşamın belirtisi. Eğer buysa sizlere düşündüren yaşadığımı, Keseceğim kökünden! Ve eğer sizleri dinlediğimi düşündüren kulaklarımsa İçine kezzap dökeceğim! Görmeyeceğim sizleri, Sökeceğim beyaz topları! Keder ve dertse benim adım, Ne görmek ne duymak Ne de yaşamak değil benim hakkım. Duymaktan öteye gidemiyorsa konuşmak, Hissetmekten öteye gidemiyorsa görmek, Ben sadece bir et parçasıyım Ruhumun çaresizliği örülmüş ilmek ilmek. Kör bir makasın ucunda yaşamak hayatı Ve beklemek örüleni kesmeyi, Bundan daha imkansızı Çölün ortasında beklemek kaselerle doluca suyu ve Bu topraklarda umudun ortasına doğmuş bir çocuk. Bizler doğmadan ölenler Öldükçe sonu kesilmeyenleriz. Sadece bir tarih yazar mezar taşımızda, Çünkü bizim doğduğumuz gün ölümümüzdür! |
Emeğine yüreğine sağlık usta kutluyorum
_________________________Selamlar