ATATÜRK ÇOCUKLARI (29)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın „ …
Evet, yolu Çanakkale’ye düşenler lütfen anayoldan arabayla 5-10 dakikada varacakları o kutsal topraklara gitsinler ve Büyükanafarta köyünde, yukarıda yazılı metni bir de dev kitabeden okusunlar. Çünkü unutuyoruz toplum olarak bazı şeyleri. Sonra çıkıp “işgalci” İngilizlerin pasaportunu taşıyan bir bakan (Mehmet Şimşek), Türk tarihini yazanların evlatları için “yerel halk” deme gafletinde bulunabiliyor. Ondan cesaret bulan 2. cumhuriyetçiler de “Türk” demekten korkuyor, “Türkiyeli” diyor! O yüzden, Mehmetçiğin koşarak ölüme gittiği 10-15 kilometrelik yolu lütfen arabanızla geçin ve Mustafa Kemal’in gözünden Ege’ye bir bakın. Emin olun o mavi vatan size unuttuğunuz çok şeyi anımsatacaktır.“ (Sayın Arif Kızılyalın’ın 24 Nisan 2023 Çarşamba günü Cumhuriyet Gazetesi’nde „23 NİSAN“ adı altında yayınladığı köşe yazısının son paragrafıdır. Yazının tümünü okumanızı öneririm.)
Kazanılan mücadelenin simgersidir resmi bayramlar,
geçmiş, bugün ve gelecekler için vardırlar; Biri kazanılan mücadeleyi anımsatır, öbürü koruma görevimizi bize hatıratır. Ata’mın vasiyeti gibi biz her şöleni çifte bir mutluluk ile kutlarız, kutlamalıyız ve kutlayacağız. 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı; Her iki ismin anlamı birbirine yakışır, birbiriyle yarışır, birbirini tamamlar bence, ve tek bir anlamın bayramı olur böylece. 1 Mayıs Emekçi ve Bahar’dır; Her ikisinde de; yeniden bir doğuşun, beklenen kurtuluşun yeşeren umutları vardır. 19 Mayıs’ta Ata’m “Kurtuluş için” ayak basar Samsun’a; Gençlik ve Spor Bayramı’dır, adına yakışır biçimde kutlanır. 30 Ağustos ZAFER’i, 29 Ekim CUMHURİYET’i müjdeler bize, ama tek bir adı vardır sadece(*)! Zafer’i “ÖZGÜRLÜK” ile Cumhuriyet’i “LAİKLİK” ile bağdaştırarak , inanın; Korumak, kutlamak ve anmak vasiyetidir Ata’mın!(*) Bir mutluluğun simgesi olarak her iki şölenin önüne koyulacak bu iki ad geçmiş ile geleceği sımsıkı birbirine bağlayacaktır;(**) “...ve Türkiye Cumhuriyeti (*) Söz konusu olan; “ZAFER VE ÖZGÜRLÜK BAYRAMI”” ile CUMHURİYET VE LAİKLİK BAYRAMI”dır. (**) Cumhur Reisi Gazi Mustafa Kemal; 18 haziran1926 da henüz „Atatürk“ soyadını almamışken, kendisine karşı tertiplenen suikast planının önlenmesinden sonra bu sözleri söylemiştir. |
Selam ve saygılar.
Ne mutlu Türküm diyene.