İnce sevdalar
İstanbul
İnce sevdalarımın yüzümden kaldırımlara döküldüğü Yalnızlığımı içime biriktirdiğim şehir Sevda tozların içimde damlarken boğulduğum Hayat haritamın kalbime çizildiği şehir Denizindeki sevdaların yırtıcı kuş Masmavi boğar benliğimi Bütün köprülerin içime döner Ulaşılmaz bir hikaye bizimkisi Bir bahar ılıklığı eser yüreğimde seni düşününce Kaldırımlara bırakılmış hatıralar siner içime sensizlikte Umutlarım hayatın türküsünü söylemeye başlar Sessiz, yalnız yaşanan bir aşk hikayesi bizimkisi bulutlar dünyam, yıldızlar gemim aşkımıza yüzerdim geceleri kanat çırpardı yüreğim sana başlardı titrek, puslu bir aşk hikayesi aşkın yaz gününde üşüyen çıplak bir ruh hüzünlü aralıklarla girerdin yüreğime hayatın kısaltılmış elbiseleri üzerimde alnıma yazılmış sensizliğin hikayesi burnunu çeken yetim bir çocuk saçı dağınık yüreği buruk yoluna akarken rastladı bir umut. Uzandı hayat ağacına rastladı kurumuş dallarına Dökülen yaprağın aşkının hikayesi bizimkisi Hayat gemisini yolladı içime Toplanmış anılardan oluşan suların birikimiyle İçinde yüzemeyen aşk balıklarıyla birlikte Dalgalarda oltaya takılan aşkın hikâyesi bizimkisi Bir sabah uyanıp hayatın kapısını çalan Hayatın biletini mazide unutan Geçitsiz yolara trenle uzanan Garsız aşkların hikâyesi bizimkisi Bir nefesin son direnmesi Gelir vurur kaderimin yüzüme çizgisi Aşkın alev olmuş yakar içimi Göğsünü delip geçenlerin hikâyesidir bizimkisi |