Ateş
Bir sazın teline bir gökyüzüne
Yarin dudağından düşene Hüküm verilir mi ? Saza düşerken çiğdem Hikmetsiz şişe, savul ! Dırahtın çilesini çekerken çıkrığım İpler ağardı gönlün sızısından Anadolu aksanı ile acı damlıyor damımdan Radyo ıslak, tütünler duru, kumlar sığışık Kahvenin eteğinde kızılca kıyamet Irgat durgun çapa ters dönük Melametin içinde kızaran güllere aşık olduk Çift çile dumanlı trenler bu istasyona koşun ! Acılar denizinde boğulan kim var alın Biletsiz ve dudaksız iki kadın Ohşayuben ar damarını bir eril karıncanın Ben nimetin her dirhemini saydım Uçsuz bir çöl kanunu çıktı karşıma Töre ! Amma töre de öyle töre değil Can ve kan alıcı Aksine ölümlü ve yaşatmaz ! Ağır aksak yürürken giymişiz gömleği Biz daha kendimizi bilmeden Donanmışız frengi donlara Radyo ıslak, elimde çay Gün batarken geceyi çağıranlar Bir gece daha olsa ve çay içsek diyor |