Yokuşta Kayıp
Merhaba eski ruh ekselansları
Cevizli tüm güçlü peynir sofrası Benim çocukluk fidanım Toprakta yemiş Sarı gözlü tüm devler Kalmak isterken asılmış mağarada Sıcak ve dolu bir kadehin Bulutlarla vedası Televizyonda boğaz ağrısı ile gelen Perde ardından güneşi içen Halısı buz kokan evlerin Tabip ve mayhoş gülsuyu içinde yüzdürülmüş Sokak lambası ve ağustos böceği Benim sancım sensin matmazel Örülmüş bir tutam kar gibi Sağrı mısın ihtiyar? Sağ olmak mümkün müdür tütünler, kahveler ceket içinde Hayır demek ne mümkün ölüm izlerken tüm cenazeleri Peynir pazarında soğuk şerbet Geveze Kadir abi çay düşürür gözüme Simit yollara dökülür kuru kuru Alnında Ağustos yazı Ekselans seni gördüm iki çatı ayazında Yorgun olmanın hüznü seni diriltmiş Hey ızdırap gel ve gör mevsimlik işçileri Çocuklar sadece yularsız merkeplere biner Mektep yolunda ağlar hasta çocuklar Siyah önlük örseler yüreğimi Ben beyaz güvercin olup Suya mavi damıtmalıyım Ama... Yokuş çıkarken düşüyor hayallerim Alıştım derken kaybediyorum yeniliği Ben benliğimi biliyorum Böyle olmalı hikayem Kaybettikçe geliyorum |