titreşimi baskın dağınıklığın ortasında beli ince köprüler debisi yükselirken suların gök üstünde yürür bulutlar küf atan yüzümdeki karıncalanmış çizgileri kutsayan yıllar bakın acımadı ki hiç vurgun yiyen dallarım cayır cayır yanan gözlerim hiç ağlamadı ki
tükeniyor söz zihnin paslanmış dişlilerinde kan kaybediyor zaman ellerimde tanrım yeni yetme bir hayalsizliğin kanı sızıyor damarlarıma artık kuruya dursun bahçemin asma gülleri incinmem soysuz bir bitkinliğin küfrü yapışsın yüzüme pıtraklar dikenler batsın ayağıma yılanlar dolansa da belime ağrımaz acımaz ki hiçbir yerim
yanı başındayım beli bükülmüş hazların mezarlık çiçeklerinin günler aylar üst üste katlanıyor gönlümün yıkık duvarlarına yalnızlığın etekleri zil çalıyor dizlerimde bense çoğul dertler üretiyorum ruh fabrikamda
yalnızım kimsesizim sensizim sessizim
durağan bir aynanın yüzü çarpıyor direnci yok gövdeme yansımasından ucuz hikayeler fışkırıyor dilime hayat böyle işte bölünmek dağılmak parça parça lime lime olmak savrulmak istiyorum her yere
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
MUKAVEMET şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MUKAVEMET şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bir nefes kadar uzak
Hazanda bahar
Baharda hazan
Çırpınır durur
İnsan.
Tebrik eder,
Esenlikler dilerim.