Konya’nın tarihi sokakları, geçmişin derin izlerini taşıyan bir zaman kapsülü gibidir. Bu sokaklarda yürümek, Selçuklu başkentinin görkemli günlerine, Mevlana’nın ilahi aşkının hala yaşadığı bir şehre adım atmak demektir. Her köşe başı, her taş, her çınar ağacı, bu toprakların binlerce yıllık hikayelerini fısıldar. Karatay Medresesi’nin avlusunda oturup gökyüzüne uzanan kubbeleri izlemek, Şeb-i Arus’ta Mevlana’nın aşkıyla yanmak, Konya’nın manevi atmosferini soluyarak gönül gözüyle bakmak, bu şehrin ruhunu anlamak için bir yolculuktur. Konya sokakları, tarihle iç içe, sevgi ve huzur dolu bir şiir gibi, ziyaretçilerini ağırlar ve onlara manevi bir sığınak sunar.

Konya’nın sokakları, bir zaman makinesi gibidir,
Taşları arasında bin yıllık hikayeler saklıdır.
Mehtaplı gecelerde dolaşırken bu sokaklarda,
Duyarsın Mevlana’nın nağmeli sesini yankılanırken.

Sille kapısında eski bir çınar ağacı durur,
Gövdeleriyle anlatır tarihin derin izlerini.
Bir zamanlar Selçuklunun başkenti burasıydı,
Şimdi ise gönüllerin sultanı, huzurun şehri.

Karatay Medresesi’nin avlusunda sessizce otururum,
Kubbeleri gökyüzüne uzanır, dualarla doludur.
Şeb-i Arus’ta Mevlana’nın aşkıyla yanar bu toprak,
Her bir taşı bir gül goncası, her bir sokak bir masal.

Konya’nın sokakları, gül kokulu bahçeler gibidir,
Dervişlerin ayak izleriyle dolu bu yollar.
Bir tebessümle karşılaşır, selamlaşır insanlar,
Kucaklaşır geçmişle gelecek, sevgiyle dolup taşarlar.

Konya’nın sokakları, bir huzur limanıdır,
Her adımında bir manevi iklimi solursun.
Bir gül dalı uzatır sana Mevlana’nın ruhu,
Kucaklar seni, sevgiyle sarar, aydınlatır yüreğini.

Konya’nın sokakları, bir şiirin mısraları gibidir,
Her bir köşesinde aşkın büyülü nakışları vardır.
Dolaşırken bu sokaklarda, gözlerin dolu dolu bakar,
Konya’nın ruhunu içine çeker, sonsuzluğa yol alırsın.

UMUT VE SEVGİ-NEJAT HOCA