falcı bacı geldi hu gacılar… el falı bakla falı kahve falı su falı...güzel bacılara şık agalara
haydi toplanın bre!... mistakil taze balık kokulu ayallerım bol kepçe umutlarım var
şöyle yanıma yanaş sarı inge oy pek de güzel tenin var gacı mermer sütunu gibi uzat şöyle kuğu boynu gibi kibar elceğizini
aç bakayım avuç ayanı ne korkarsın bea!… iç bişeycik etmem narin tenine
bıyyy… o da ne! hayat yolunda bir kopukluk görüyorum tövbe hâşâ!...bir kaza geçirirsin bacım sen ben diyeyim ömrünün ikinci yarısı sen diyesin birinci yarısı ürkme bişicikler olmadan atlatırsın ulu Rabbim yanında
ah! pek dertlisin sen üzüm gözlüm senin bir erin var şam şeytanı, su singili bunun ayacıkları pek çabuk er bir yere koşturur bu anam… birazcıkta yaramaz gözü var üzülmeyesin...bir parmacığından bağlı sana döner dolaşır güvercin gibi sana geri gelir ikide bebeciğin olur senin biri gara biri sarı ayırlısından
adi ne durursun mari at şu sepete sefteyi uc beş kuruş olsun sevinsin bu fakircik de
…..
aade… falcınız geldi nerdesiniz bre er zaman yolum düşmez gidersem alimallah pişman olursunuz
ne başını sallarsın bırraaa! adi durma iki kahve sür ocağa sana güzel şeyler muştularım korkma atarsın uc beş fazla bişi istemez bu fakirim
falcı geldi!... ade! duyan duymayan gelsin beklerim bre ısıcak tepemde sizin için yanarım ne nazlanırsınız bea
…
“falcı teyze falcı” “bana da bakar mısın?” paran var mı kızan yok mu? ayda kaptır ordan bre parayı veren düdüğü çalar yaylan ayacığımın altından, kaç öte be eyyy!...
pencereden sarkmasana esmer gacı gel hele buyur aşağıya iki bakla falı çevireyim sana gözlerinde yangın var gibi epten yanarsın be sevdiceğinden haber veririm bak
ne nazlanırsın bre gel beğenmezsen almam kuruşlarını ayde bırraaa!
...
“teyze teyze!” ne bağırırsın a be çilli çocuk kuyruğu yanmış tazı gibi ne var ne oluyor
“polis geliyor kaç teyze” “Polis” ne dersin bea.. ah! ayacıklarım ah! nasırlarım nasıl toparlanırım
zor çıktım ben be… bu eşek öldüren yokuşunuzu bir nefescik alamadan tuh bea!... kağıtlarım baklalarım ay! saçıldı yerlere ay! ben bittim
ah kahpe gacılar!... sizin yüzünüzden açmadınız bu fakire kapınızı ah ayacıklarım!..ah anamın eski kocası ah! eteciklerim dolanmayın ayacıklarıma güneş tepeciğimde yandım!...
…
yok bea… kardeşim memurum ne falı iftira ederler bal gibi iftira yoldan geçen bir garibim ben saçılmış kağıtlar mı vallah benim değil ben ne anlarım kağıttan
az önce geçen çocuğun delik poşetinden düştü onlar bırak beni bırraaa! bırak diyorum Allah cezanı verecek! bırak be
.........
memurum komiserim yakışıklım uzat bre elini
sana kısa yoldan bir terfi görünüyor birde kalabalık var neşeli, cengili şöyle düğün gibi başın bağlanır bre senin kumral bir güzelle şöyle buğday benizli
kıvırcık saçlı uzun eteciğinde güller var hemen yakınında bre göz ucu kadar yakın inan ki.. bırak beni bre.. bırak!...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
FALCI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
FALCI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
zor çıktım ben be… bu eşek öldüren yokuşunuzu bir nefescik alamadan tuh bea!... kağıtlarım baklalarım ay! saçıldı yerlere ay! ben bittim... az önce sandıga gittim o yokuş o saçılan halleri ülkemin dedim ve alıp elime evet mührünü falına baktım memleketimin... adi ayırlısı diyerek...
günaydın öncelikle ... şiiriniz günde güneş gibi parlayacak... şu anda parlıyor zaten ki :) bu kalem bi yerlerden tanıdık ki... bilmiyorum yanılabilirim olsun
hoş geldiniz diyeyim o zaman yoruma çok teşekkürler sevgiyle hep
Sarıp sarmalanmak isteyen ruhlar çırılçıplak Mezar ise çok soğuk. Zaman sapasağlam Eriyip giden ömür. Ne söylesek beyhude Üstat koymuş noktayı; "Hasis sarraf, kendine başka bir kese diktir; Mezarda geçer akça neyse onu biriktir!" (Necip Fazıl Kısakürek) ...sizden değişik çalışmalar bizden değişik yorumlar. Bunda darılmaca yok.. Ne ise halin..olduğun gibi görün. Saygılarımla,
Teşekkür ederim. Yüreğime su serptiniz. yüzeysel düşüncemiz sizin naif güzel derin duygu dolu yüreğinizi bazen anlamakta zorlanıyor.. Sürçü lisan afola. Sağlık esenlik dolu güzel günler dilerim. Saygılarımla.
fala inanma falsız kalma diye bir söz var hayatın içinde fal bakanlar baktıranlar olsa da falcı geleceği bilse önce kendini kurtarır zaten ki geleceği Allah'tan başka kimse bilemez fal baktırmak ta dinimizce günahtır bunu bilen bilir Fakat bu işlerle uğraşan insanlar tarih boyunca olmuştur olacaktır da...Aslında şiir faldan çok bir şiveyi dikkate çekiyor dikkatli bakılırsa...ki o şivenin doğallığı ve sempatikliği unutulan fakat halk dilinde kullanılan bir çok kelimeyi kullanmaya çalıştım şiirde(aslında zorda unutulmuş çoğu ya da bizler pek bilmiyoruz) şiveyi ne kadar doğru verebildim onu bilemem...gözlemlediğim kadar aktarmaya çalıştım...şiir zaten unutulan bir şeyleri yaşatmak içinde iyi bir yol diye düşünüyorum tüm sanatlarda da bir şey yaratırken geçmişi de harmanlayıp geleceğe bırakmak zaten amaç çoğu yöremizin o güzel Anadolu şiveleri bile unutulmaya yüz tutarken...ki çok üzücü bunlar ...yeni nesillerin bilemeyeceği öğrenemeyeceği ne çok şey var geride kalan...
darılmak mı niye darılayım ki burada bir aile gibiyiz yıllardır buradayım tabi ki birbirimize fikirlerimizi açıkca söyleyeceğiz birbirimize anlatacağız eksiklerimizi fazlalıklarımızı böyle tamamlarız zaten öyle değil mi o yüzden seviyorum defterimizi...seviyorum şair arkadaşlarımı
çook teşekkür ederim değerli yoruma ve şiir eşliğine...ve güzel yüreğinize
Her şeyi bilir bu falcılar da, bir kendi geleceklerini göremezler...Polis biraz nasihat edip salmıştır falcı bacıyı, başına dert mi alsın.Gülümsettiniz, tebrikler selamlar.
fala inanma falsız da kalma demişler...hayatın içinde öyle renkli insanlar var ki aslında (eskiden daha çoktu )onlarla karşılaştığınız da içinizde bişiler çiçeklenirdi...şimdilerde yok ama...(çünkü fallar bile sanal alemde her şey gibi yapay metalik tadında artık)
üstaddd daha farklı bi tema işlemişsin şiirinde...hem sokak jargonu da girmiş şiire ece ayhanın bazı şiiirleri gibi.. değişik olmus..şiir yazsaydım şöle bi şiir yazardım.belgesel tarzda bi şiir yazardım...babamın melankolisi mermer sütünlardan ve osmanlı kubbelerinden oluşan bir külliye üzerine yükselmiştir..kubbeler hüznün çimentosundan karılarak gökkuşağı uzerinde yükselmiştir..şadırvanı bizans tarihinden yapılmış balllı nehirler akıtan yankılı yapılardır.. dıe devam ederdım.. babamın hüznünü bir külliyeye benzetip baştan sonra onun yapılış öyküsünü belgesel tarzında aktarırdım:)) çok enteresan bi şiir olurdu ama yazıkki yazmıorum:)) günümün şiiridir falcı teyze
nasıl yasak ki...bu yasağı kim koydu peki..insanın ruhu yasakları kaldıramaz üstelik o konuda yetenekliyse ve üretmek paylaşmak hep iyi gelecektir ruha kalbe
belki yorgunluk bitkinlik mi acaba...zamanla geçer umarım..kısmet olur inşallah belgesel şiirlerden ( farklı olacaktır)kitap çıkarmak da...
eyvallah saolasın üstad ama artık şiir yazmak bana yasak..ıste bole yazsaydım sadece belgesel şiirlerden oluşan bir kıtap yazardım demın soledıgım tarzda ..kısmet ne diyeyim artık
niye yazmıyorsun üstelik böyle bir yeteneğin varken...bazen değişik şeyler de yazmak insanın ruhunu besliyor...üstelik baban için yazacağın bir şiir onun hatırasına ne kadar kıymetli olacaktır aslında taslağını kafanda belirlemişsin yazmazsan eksik kalır bişiler...
zor çıktım ben be… bu eşek öldüren yokuşunuzu
bir nefescik alamadan
tuh bea!...
kağıtlarım baklalarım
ay! saçıldı yerlere
ay! ben bittim... az önce sandıga gittim
o yokuş o saçılan halleri ülkemin dedim
ve alıp elime evet mührünü falına baktım memleketimin...
adi ayırlısı diyerek...
güneşi batmasın şiir aleminizi değerli şairim