Deliye uryân...
Sobelenmiş duasında bir yağmur kaktüsüyle
Aya ışık verir sırlı bir günah her satırın altında siyahtan korkan bir karınca yuvası resmin bana Ağlarım ağlarım dökülmez avuçlarıma Vurulmuş tırtıllar bir kelebek muştusunda gizemliyken bir kartala Atılmış bir türkü gibi Duruyor kalbi katran ile Sunarken bir baykuş Tortul tutmus toprağında kendini Ne alevler kibriti özler Mavi bir gökyüzünü Kime davetiyedir çıkardığım Bir bebek gülüşü cennetinde saklıyken Gönlümde sana su gibi Bir kundakta vahiy Bir kapıda cemalettir Velhasıl Sanırsın huzurunda ağlar bir deli Mosmor yanakları hasretlerin Elleri vurulmuş kanterlerden Mum gibi bir ağıd içinde Hudâ ile gaibe ağlar Şuuru yıkanmış bir ateş ile ... Genzi yanık bir güvercin hurmasıyım şimdi Kül gibi bir stranın Güneşe takılır ayakları Ve gökyüzünde Ne alevler kibriti özler .. Kartallar öksüz şimdi Baykuşlar sövgülerle Bir bakışa Penceresiz bir kilim gibi Bulut gibi bir esmaya çıkar belki yollar Işıklar aşka gelirken karanlıklarla Olmuşluğunda bir meyveyi Ağza ve de kelama yasak vurmuşken Hangi adem Hangi havva Günahtan sıyırır bir şeytanı.... Lâ gibi mahfuzda Mum inceden inceye sönerken Mim vururken kalbime Mısrasıdır sılaya vurgun Bilirim Aynı makbere sığmaz aşıklar İstikbali yokken çarmıhında Kulağı duymaz kulaklarla İşkence özlemiyle Bir emarende köz olurken Sanmalıyım belki de Beni sevdiğini... Gezgin imgeler ... |