ONA YANARIM
Beytullah’ın kara derler örtüsü
Yüzümü sürmedim ona yanarım. Dünyanın kalbidir, Mekke’nin süsü Yakından görmedim ona yanarım. Nakış nakış işli gönüle adı Kadın erkek, her mü’minin muradı Yaralı gönlümün kırık kanadı Murada ermedim ona yanarım. Günahkâr ruhumda utanç perdesi Dilimde canhıraş bir affet sesi Gözlerimde siyah ismid sürmesi Tavafa girmedim ona yanarım. Altın oluk derler, akar bu yana Ondan akan rahmet yeter cihâna Mübârek beldenin o toprağına Dizimi kırmadım ona yanarım. Lebbeyk nidasıyla tavafa girip Sağdan başlayarak sol yana dönüp Hacer’ül Esved’i karşımda görüp Secdeye varmadım ona yanarım. Çevirir yolumdan arzular beni Günahlara mesken etti sîne’mi Dünya için harab ettim bedeni Tavafta yormadım ona yanarım. Vuslatı ağlatır, firâkı yakar Hasretiyle gönül hep yanık kokar Merhamet dilenmek için tövbekâr Bohçamı sermedim ona yanarım. Hayalim, muradım Mekke, Medine Hasretim Resûl’e, yar’i güzin’e Şifa olsun diye ihram bezine Yaramı sarmadım ona yanarım. Gidilmez ki dosttan davet gelmeden Nasip et Allah’ım, gelem ölmeden Arafat’a çıkıp Müzdelife’den Vakfe’ye durmadım ona yanarım. Hicaz illerine gider hacılar Resûle sevdalı gardaş, bacılar Beytullah’da deva bulur acılar Şifayı dermedim ona yanarım. Hicretin şahidi, Sevr mağarası Hamza’nın Uhudda kanar yarası Bir nefeslik cennet ve nâr arası Ağımı germedim ona yanarım. Her seher vaktinde, ister duada Ya Rabb, Hicranî’yi erdir murada Bir defa secdeye varıp orada Canımı vermedim ona yanarım. ~Nûriye Akyol 28/Ağustos/2021 Görsel alıntıdır |
Emeğinize yüreğinize kaleminize sağlık anlam dolu güzel bir şiir tebrik ederim Saygılarımla