Başın Üstünde Bir Dünya Geçer
Doğrulsun yere batan kökler, köhne rutubetten daha saf nem var.
Kuru kalsın nedir yaş olsa ne, taze çiçeğe sor nehrin sularını. Eğildiğin yeter! İki büklümünde köprüler, başın üstünde bir dünya geçer. Ölü olmak nedir diri olsa ne, faniye sor ömrün kalıntısını. Yaşasın mezarına ev dikenler, küstah nefisten daha ölüsü ne var. Edebi getiren ebediyet elbette, edeni mesul eden daha adil bir karargâh var. Eğildiğin yeter! iki büklümünde köprüler, başın üstünde bir dünya geçer. |