18 MART RUHU HALA YAŞIYOR!
Çanakkale’de
destan yazan yiğitlere selam durarak, Toprakları vatan yapan, şanla doldu her bir karış toprak, Düşmanı denize döken, azmi ve cesaretiyle, Çanakkale arslanları, tarihe adını altın harflerle yazdılar. Seddin üstünde bir göğüs gibi dikildiler, Ellerinde bayrak, gözlerinde imanla savaştılar, Şehitlik mertebesine yükselen yiğitler, Çanakkale’de tüm dünyaya örnek oldular. İşte Çanakkale, tarih boyunca unutulmayan, Kahramanların destanı, tüm milletin gururu, Şehitlerimizin hatırası sonsuza dek yaşayacak, Çünkü onlar ölümsüzleşti bu kutsal topraklarda. Çanakkale’de şafak sökerken denizin üstünde, Topların öfkesiyle çalkalanan rüzgar, Yiğitler hazırlanır savaşın en zor anında, Vatanlarına, milletlerine adanmış birer asker. Göğsünde iman, gözlerinde vatan sevgisi, Çıkarlar meydana, dönerler düşmanın üzerine, Madeniye’den Arıburnu’na uzanan bu destan, Bir milletin direnişinin hikayesi olur. Siperlerden atlayarak düşmana saldırdılar, "size ölüm yok" dediler, siperleri terk ettiler, Yaralılar sırtlarında taşıdılar, yardımlaştılar, Bu toprakları korumak için sonuna kadar savaştılar. İşte Çanakkale, zaferin, imanın, kahramanlığın simgesi, Göğsünde madalyalar, gözlerinde şehitlik onuru, Ruhları hala bu topraklarda dolaşır, göz kırpar, Çünkü onlar Çanakkale arslanları, tarihe adlarını yazdılar. Bugün bu topraklarda huzur içinde yatıyorlar, Ancak unutulmadılar, asla unutulmayacaklar, Çünkü onlar Türk milletinin bağımsızlık meşalesi, Çanakkale’de yazılan destanı her zaman anlayacaklar. Çanakkale Zaferi, şanlı tarihimizde, Göğsü siperde yatanlarla yazıldı. Onlar ki, vatan için can veren kahramanlar, Ruhları şad olsun, mekanları cennet. UMUT VE SEVGİ-NEJAT HOCA |
Çanakkale Destanı
Ufukta düşman gemileri.
Sanırsın gök kubbe yarılmış.
Bulutlar simsiyah.
Zifiri karanlık, kıyamet gibi.
Yağmur, katran olmuş.
Yer, gök inler.
Bir yandan kan.
Bir yandan akar katran.
Hırçın dalgalar bizden yana.
Düşman gemilerini döver acımasızca.
Yıldırımlar, ateş olmuş.
Sanki yağmur gibi yağar başlarına.
Milletin namusu, hürriyeti.
Vatan toprağı ile birlikte,
Sırtında emanettir.
Kurşundan koca bir yük gibi.
Artık geriye dönüş yok.
Yoksa kaybedersin istiklali.
Şehit olursan üzülme.
Peygamber, karşıdan bekler seni.
Arkana bakma, yürü!
Korkma! Sen şehit oğlusun.
Binlerce şehit arkanda.
Seninle birlikte yürür, unutma!
Bir ellerinde tüfek,
Bir ellerinde süngü.
Farz et! Karşıdan gelen.
Kocaman azgın bir sürü.
Şerbet içme vakti geldi.
Elleri kınalı Mehmetlerin.
Helalleş anadan, babadan, yardan.
Kavuşma vakti, çoktan geçti.
Düşman topları vurur.
Sen aldırma, ileride dur!
Bir atımlık kurşun,
Düşmanı kudurtur.
Minareler mızrak gibi.
Deler geçer gökleri.
Okunan ezanlar hürmetine.
Rabbim, seni muzaffer eyledi.
Yoktur, ayağında çarık.
Belki de yarına katık.
Yarı aç, yarı tok.
Biz bu vatanı,
Böyle kazandık.
Nice kefensiz şehitler,
Genç yaşta kurban oldu.
Ceddini ezip geçme!
Bu vatan toprağı,
Kanla yoğruldu.
Mustafa Kaynak, İstanbul 18 Mart 2021