MecburiyetHangi hakkaniyete sığındın, ey vicdan? Hangi kalbin aynası, hangi emirin kulusun? Yolculuğun neresindesin, hangi yöne çevirdin yüzünü? Nedir seni sensiz yapan mecburiyet? Düşün bir kere, sürmez aylar yıllar! Hangi emirin yoluna, feda ediyorsun kendini? Safında kimler var ve kaç can daha olacak feda!? Ahiretini de hesaba kattın mı ki, bu dünya cennet geliyor sana. Hangi yolun yolcusu, ödetir acı kaderi. Bilinmezliğe giden yolda, batırırsın nefsini. Hangi fedakârlık kazandırır sana cehennemi? Söyler misin, hangi mecburiyet bağışlar geçmişin karanlık izlerini? Ne kadar derinlere işliyor, tartıyor musun sözlerini? Acı, nefret ve kin dolu cümlelerini. Hangi mecburiyetle kandırdın kendini ki; Umutsuzluk ve mutsuzluğunla kirletiyorsun çevreni. Nedir gayen, ey mecburiyetin yolcusu? Hangi zorunlu sebep, karartıyor ruhunu? Hesap ediyor musun peki ya, yolun sonunu? Aldığın verdiğine bedel mi, verdiğin zamana değer mi kazandıkların? |