Muhterem ve de muhteşem bir duyguyu kucaklıyorum taslağı genlerimizde saklı ve muhtevası itibariyle içselleşen coşkumla ve t/aşkın duygularımla hemhal bir var oluş sancısı kıyıldıkça içim ve işte hiçliğimin sarmalında bazen noksan bazen eskitilmiş hissettirildiğim ne de olsa tarih de aşk da tekerrürden ibaret hele ki karşılığı da yok iken yokluğun kıvancında varlığın da eksik addedilen coşkusunda saklı kâh bir dilek kâh yürek kâh unutulmuş bir bavul gibi g/izlendiği köşeden ansızın firar edecekmişçesine de kendinden ve yüreğin de infilak edip edeceğinin de garantisi iken şairin sığındığı aşk dolu evren ve şiirler…

Düşlerim mi, hafız yoksa esin kaynağım iken midir hayal kırıklarımdan
Ördüğüm ölümün taziyeler sunan saçları
Dip dibeyim kendimle
İçtimada bazen nöbette
Ve asla kalıcı bir Es veremezken hayata
Acım da saklı sevgim de
Onca âşık olduğum sus payı her söylemde
Bir ömrü yığdığım şiir
Yağdığım tane tane
Ve yağmalandığım…

Aşkın yokuşunda
Özlemin kuvözünde
Sancılandığım her yeni gün
Yazılası her şiir her nesir
Doğum öncesi
Ve işte ötelenmiş sefil varlığım
Doğum sonrası
Yaşadığım o izdiham
Yaşatıldığım kadar yandığım bir imtihan
Meşrebi geniş acılardan değil
Özlem ve yalnızlık biriktirdiğim yüreğimle hemhal
Ve de firar eden yüreğimden

İstimlak edilmiş bir arsa gibi
Ya da yedieminde unutulmuşluğum
Ah, hafız artık anla beni
Sen ki iksirim
Sen ki sevgimden öte
Sen ki sen…
Sevgisizliğin rütbesinde
Bil ki sensin ve şiirlerim
Bir apolet gibi omuzlarımda saklı
Ağırdan aldığım kadar da bu aşkı
Varsın olsun addedilsin şiirlerim sabıkalı
Oysaki temiz kâğıdı almıştım ben baş-melekten

Hem de konduğumdu o İlahi Rakım
Aşkla meşk eylediğim
Öldürdüğüm nefsim
Ölümcül sevdamın
Bir adım ötesi
Ve işte ismimle müsemma olamadığım asla
Kâh Yıldız kâh Gül
Ruhumun külliyesi
Babadan miras iken tek ve de sahiplendiğim adım
Tecrit edildiğim bir gül bahçesi
Gülüm/seyen ruhumda saklı
Sınandığım kadar yalnızlığın sarkacı
Ve dirayetimde saklı tevazu
Çünkü ben sadece insan değilim
Yazdığımda ve de sevdiğimde
Yüreğimden firar eden kanatlarım

Aşkın da kat izi ile
Rölantiye aldığım mutluluğumun
Damgalandığım kadar da yalnızlığın
Tutuşan eteklerine pervane
Ne çok çekince
Gel gör ki;
Sevdiğim kadar da muteberdir varlığım
Hiçliğimin
Kâh sarmalında
Kâh katmanlarında
Katlandığım kadar bu dünyaya
Kanamakla ve k/anmakla iştigal
Bir dürtüden bir güdüden çok başka çok öte
Mademki emri aldım Büyük Yerden
Rabbin Dergâhına yakın

Devşirdiğim kadar da sözcükleri
Ve işte
Devirdiğim putlar
Ve kırdığım potlar
Gel gör ki:
En ufak pot yoktur yüreğimde
Sevdalandığımdan da öte bir yolculuk
Kula kulluk etmediğim kadar
Kulu kölesiyim ben İlahi Aşkın ve sonsuzluğun
Sarmalında
Onsuz kalamadığım kadar
Ondalık düzende yuvarlandığım
En asal ve de en asi/l sayı
Bir olmanın
Tek olmanın muhteviyatı
Aşkla darp edilmiş bir yürekten de öte
Yüz görümü bir aşkın iz düşümünde
Kavuşmak adına ve de sadece Rabbime…