İkrarı Olmayan Sır
Bir düğümdü sanki boğazımda boğum boğum.
Dile dökülmemiş sözümdü hep yutkunduğum. Allah’a emanet ol deyip sonra sustuğum. Bir duaydı; avuçlarımdan göğe yükselen. Figân eden bülbülün güle sitemi gibi. Çöllerin su, toprağın yağmur hasreti gibi. Hastanın tabipten aman dilemesi gibi. Bir devaydı, biçare derdim için istenen. İkrarı olmayan sırdı gönlün perdesinde. İzahı olmayandı dilin tercümesinde. O taht kurup oturduğu yürek hanesinde. Bir sevdaydı kabullenirken inkar edilen. |