Salome'ye Mektuplar - 10Salome’ye; B/ağ bozumundaydı eylül. Ağ/larken gölgemizi tuz gülünün kuytusuna. Tuzu ah eylülün, dönüşen / değişen yaralarımıza. Kanırttıkça yüzümüzü, bize derinimize pike çektiren gülgemiz. Takılın dedi eylül, ardında kalmış gölgenize. Takılın da, önünüzdeki gölgenize çakılın. Bir güz gör Salome, Yüreğin Eylülkondu dört göz evinde. An be an an’ladığım anlığın, ez/beri bozulmuş b/ağın, yıllandıkça kendi öyküsünün yazarı olmuş anılar. Aynılıktaki yansımaları ağ/lanmış farkındalığın. Hiçe düşmüş akıbeti öykünün. Anlam bizim işimiz Salome. Oğul verir, döllendikçe değişime gebe imler. Bana inanmıyorsun ya, sana o denli inanıyorum der bulduğun mana. Akıl kifayet etmez, şaşakalır eylülün bir güz, dört göz duvarına. Korun, közün, külün, tozun tözü sıfır ila bir’in ikilemi. Tözümdeyim. Sözüm tekrardan ibaret olsa da, takılıp düşerim gölgemin ardına. Çakıldığımız yerdeyim Salome. İlk telin güzündeyim. Halka halka çemberindeyim, bir çift güzün. Döngüsündeyim, yörüngesindeyim ekseni kaymış zamanın geçirgenliğindeki zülden azade gölgemin. Ey zül aklım, Bir güz kör kuyumda, Bir çift güz eylül ektim maviye. Od/aklandı kor, köz, kül oldu da an/lam. Hadi Salome, H/içimize kaçalım. Her mevsim güzümüze, eylül dursun ki, b/ağ/lanmış anlamları gölgemize saçalım… Salome’den; Zamanın işbirlikçisi uzama rağmen, ekseni kayan zamana tanık eylül, suskun dökülmesinde güz kırpıyor yarasına anlamın. Gecenin t/el/eğinden güzü geçirdim, eylül elimde kaldı. Bir tık daha bozuldu aklım, satır arasının çift boşluğunda. Bir kez daha kör kuyuya attım gölgemi. İlk kezmiş gibi… Bak, yine eylülün gençliği nisan geliyor. Nasıl anlatmalı ki ona, bizim zamanı değil de zamanın bizi geçirdiğini… |
Maziden kalma yıkıntıların
Kuyruksuz uzantısıdır korku .
Çakmak çakmak yangınların
s'öze değişidir eylülün sarısına
nisanın çiçeklerini tablolamak...
Güzel şiire teşekkürler.
Selam ve saygılarımla.