Sızılı Bir Ummandır Hayat
Ruhumdaki saklanma odalarına vurdu kış güneşi
Kuşkulu hançerlerin kabzası yüreğimi deldi geçti Dönek sevda devrindeyim, avucumda ter tükendi Eflatun bir gök altındayım, hüznün şiirleri bitmedi. Işıklar tünüyor yorgun gözlerime, bülbülüm dalsız Yağmurlar birikiyor şakaklarımda, göğsüm yarsız Eskimiş zamanlar, derinlere saklanmış şimdi anlar Dalgalı gönlümdeki yokluğunu söyle yar, ne saklar. Suskulu bir düşünüşün rahlesinde dudaklarım üşür Ansız krizlerin yorgun damarları düşlerle büzüşür Kırık camlar birikir yapılarımızda, hüzne dökülür Sızılı bir ummandır hayat, koptukça birbirine dikilir. Sökülmez öfkemin karanlığında diz çökerim kendime Boşlukta bir pusula adın, uzandıkça yanarım derdime Talanlanmış sevinçlerim, bayramlar gelmiş, ah neyime Ruhum bekleyiş odalarında komalık, dert inmiş derine. Dönüşsüz yolların terkisindeyim, erişilmez düşler taşıdım Üşüdükçe yüreğim, aşkı en merhametsiz çöllerden aşırdım Büyüdü hücremdeki büyülü güller, gelmeyişlerine şaşırdım Bir yalan dünya masalıymış hayat, yaşadıkça farkına vardım. Selahattin Yetgin |