BEBEĞİM
Senelerce sen sustun ben ağladım
Olmadı sesimi duyan bebeğim. Umudumu gözlerine bağladım Yeter bu uykular uyan bebeğim. Sen arkadan nefsin yürüyor önden Dön gel artık bu anlamsız seferden Kaybettiğin nice büyük değerden Elde kalan zarar ziyan bebeğim... Kâinata sultan olsan ne çıkar Deniz değil, umman olsan ne çıkar Ömrünün sonunda bir şimşek çakar Bir yıldız görürsün kayan bebeğim... Özgürlüğe kilit değildir ölüm Aksine onunla çözülür düğüm Dünya üzerinde doğup batan gün Ömürden bir yaprak, solan bebeğim.. Kapılma şeytanın tuzaklarına Rıza göster Hakk’ın yasaklarına Gerçeğe uzanan hayat yoluna Yatar zehirli bir yılan bebeğim... Dünya yuvarlak bir sihirli kutu Peşinde koşuyor doğu ve batı Herkes bir tarafa çekiyor atı Çok az doğru yolu bulan bebeğim.... Şafaklar söksede ışıklar donuk Hayat bir tadımlık acı bir soluk İnsanlık kara bir kâbusa konuk Toz pembe rüyalar yalan bebeğim.. Birbirini tamam etmez dilimler Dünya bir keşmekeş içinde inler Kulağına fısıldanan ninniler Üzeri kapaklı plan bebeğim.. Mü’minin toprağa düşerken kanı Düşünmeden dönmek ardır arkanı? Sök at yüreğinden böyle vicdanı Belki bulunur bir alan bebeğim... Ferhat’lar var yüce dağları delen Mecnun’lar var aşkı uğrunda ölen Ve hâlâ yanarken ateşte Kerem Sana bu uykular haram bebeğim.... Nûriye Akyol Görsel alıntıdır. |