Üveysi’nin Aşkı (Ana Duası)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bazı şiirlerin hikayesi, şiirin kendinde gizlidir!…
Yemen’den geldim, kapını çaldım, gül yüzünü göremedim. Sen benden uzak, ben sana hasret, söyle habibim n’eyleyim? Annemden ancak evine kadar müsade alabilmiştim, Yüzünü görmek, elini öpmek, mahşere kaldı Sevgilim, Yüzünü görmek, elini öpmek, ahrete kaldı Ahmed’im (s.a.v). İhtiyar anam yolumu gözler, döneceğim günü bekler, Bilmezki ama Üvesi’sinin yüreciği neler ister… Çöllerden geçtim, güneşte yandım, geçmek bilmedi saatler, Yüzünü görmek, elini öpmek, mahşere kaldı Sevgilim, Yüzünü görmek, elini öpmek, ahrete kaldı Ahmed’im (s.a.v). “Annenize, babanıza ‘öf’ bile demeyin” diyor Rabb’im (c.c), “Cennet annelerin ayakları altındadır” diyen Sensin (s.a.v), Hal böyle olunca ben anacığımı nasıl bekleteyim? Yüzünü görmek, elini öpmek, mahşere kaldı Sevgilim, Yüzünü görmek, elini öpmek, ahrete kaldı Ahmed’im (s.a.v). Selamım size ulaşırsa eğer duanızı beklerim, Dünyada olmadı, ahirette kavuşmaktır dileğim, Gönlüm burada, bedenimle anacığıma dönmekteyim, Yüzünü görmek, elini öpmek, mahşere kaldı Sevgilim, Yüzünü görmek, elini öpmek, ahrete kaldı Ahmed’im (s.a.v). Yıllar sonra Ömer (r.a) ve Ali (r.a) hırkanı bana getirdiler, En Sevgili’den sana selam ve dua getirdik, dediler, Anne, baba duası alanı cennetle müjdelediler, Yüzünü görmek, elini öpmek, mahşere kaldı Sevgilim, Yüzünü görmek, elini öpmek, ahrete kaldı Ahmed’im (s.a.v). Yusuf Akkaya |