Son Mektup
Son mektup
Ey yar... Ben Kays değilim, Etme beni mecnun. Ben Mustafa oğlu Faruk, Biraz benzi kavruk, Çokça bahtı savruk.. Reva mı bu elem bu yüreğe İnsan olan nasıl dayanır Umutla, sabırla beklediğinin Bir kuş misali uçup başka diyara göçmesine.. Değer miydi yaraları sarmadan Yeni yaralar açmaya Hiç mi düşünmedin bu canı Can diye sesleniyordun hani.. Hak mı bunca keder bu bedene Hiç mi düşünmedin Nasıl bir cezadır yokluğun gidene. Beddua etmem sana Yaşa gönlünce, yaşanabilirse Unutma biçilir bir gün Ne ekilirse.. Hazanda baharı umarken Kar yağdırdın yüreğime.. Şaşkın erik çiçeği sevdam Kaldı ayazda, buzda.. Yaralarım derinleşir.. Yokluğunda basılan tuzla.. Nasıl masumca seviyordu Sanki vuslat varmış gibi bir hazla.. Bilemedim ki bu kadar basitti Bir hoşça kala sığar her şey.. Dağlanırken içim yaktığın közle.. Ben şaşkın bir kulum Bu sana son mektubum. Yangın yeri yüreğim.. Toz duman harman yeri gönlüm Nasıl kıydın bana gülüm Hak edecek ne yaptım Neden bunca zulüm.. Unutmak mümkündür belki Gelirse bir gün ölüm.. Faruk Tezel 14 01 2024 |