MAZİ
Mazi!..
Seneler sonra karşıma çıkmıştı. Durdum, düşündüm, Zamanı geriye döndürdüm. Takvim yaprağı 27 Nisan 2006, Karşımdaydın. Selasız gömdüğüm... Toprağa değil, yüreğime. Gözlerimin çölü, Bedenimin katili. Mert değildin, hançeri göğsüme saplamadın; Arkamdan vurdun. Vurduğun yerden düşe kalka yeniden can verdim ben. Yaralıydım... Hüzünlüydüm... Bir o kadar da kimsesiz. El açtığım, Rabbime sığındım. Kimsesizleri sahibi Allah var ya "Allah yar" dedim. Son kez yaş aktı gözümden. Sahra çölerinde bıraktım, Vurgun yemiş gemi gibi, Savrulup durdum gurbetin denizinde. Güneş doğmadı dipsiz kuyuya. Feryadımı duyan olmadı, Dilim küstü insanlığa, İçimde yandım, kavruldum, savruldum... Kimse bilmedi acımı, ben anneydim. Kanatlarımın altında sakladım yavrularımı. Öyle görmüştük anadan, atadan. "Gelinlikle girdiğin evden, kefenle çıkarsın!?" Gelinliğim zaten kefen değil miydi? Ölene iki kefen giydirilmiyor ki? Kader dedik, iman ettik yazılan yazıya. İsmail’i kurban ederken İbrahim, İsmail geldi aklıma. Teslimiyet!.. İsmail kurban olmadı, umut ışığı yandı. Benimse umudum yoktu, kesilmişti kefen; boylu boyunca... "Alın, götürün kabre" demişlerdi. Selam bile okunmamıştı. Gömdüler beni gurbetin mezarlığına. Şimdi gelmiş katilim bu kadar zaman sonra... Film şeridi gibi geçti önümden yaşananlar. Bir de durduğum yere baktım. Sordum kendime: "Habibe bu savaşı kim kazandı, ölen mi öldüren mi?" Savaşı ben kazandım. Yıkılan çatıyı ben onardım. Ocakta aşı ben kaynatım. Kara kışları ben geçirdim. Fırtınaya, rüzgâra yağmura kendimi siper ettim. Sabrımdan bana üç çiçek düştü. Rabbim onları bana emanet etti. Belki hatam olmuştur, bazen suyu fazla, Bazen ise susuz bıraktım. Onlara her zaman güneş oldum. Hiç ayazda bırakmadım... Arkamı döndüm, geçmişe kapımı kapatım. O dışarda, bense çiçeklerimle kaldım. Sen kazandın HABİBE DİRİCAN. 7 Haziran 2021 Habibe Dirican |
Duygu yüklü, yürek yakan bir şiir.
Tebrikler. Yüreğine sağlık.
Selam ve saygılar.