devrik zamanların yıkık tebaası kaç gür çığlık havalandı içimin sığ koridorlarından kaç esrik gülüşüm kırıldı zeytin dalında kaç kurşun sıyırdı kalbimi
yine de direndim buzul çağların içinden geçerek alev almış göğün dudağından ateşler yutarak sıktım dişlerimi sakladım gözlerimin haritasına acıyı kimselere bildirmedim duyurmadım söndürmedim
tenimi yakan ızdırabın meşâlesini
ateşledim hep çıngısını deruni sevdanın soğuk mazgallardan düştüm karıştım aşkın bulanıklığına dokunamadım kalbinin o parlak gümüşten gergefine kaçtın hep yıldırımlar eşliğinde koptu aklın zincirleri parça parça dağıldım savruldum gözlerinin ırağına heyhât! ne yapsan nafile prangalandım kalbine
-kurtulamıyorum
mıknatıslarla çekiliyorum kalbinin demirden ağlarına zindanlarda çürümeye razıyım göz ucuyla baksan bile haydi sevindir uslanmaz köleni kalbinin dumanlı tahtında kör bir yarasa gibi çırpınıyorum ellerinde sevgilim haydi tebaasını mutlu kılan bir kral gibi ölümle onurlandır
yüzünden düşen şebnemin örsünde çekicinle parçala ruhumu oluk oluk kanat yaralarımı çekinme boynu eğik dağların eteğinden bırak uçurumlara
sonra dudağından dudağıma kana kana içir içir! içir! aşkın baldan tatlı ağusunu
ardından hep mi ağlaşır yetim toprakla siyahgüller
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
CEZA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CEZA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şiirlerde bile kendimize hep en ağır cezaları kesiyoruz, zat-ı muhteremleri krallar gibi yaşatırken, kendimizi ziyan edip zindanlara hapsedip, kör kuyulara atıp harcıyoruz. Kurguda bile kurbanlık boynumuz kıldan ince, sevda uğruna yemeyeceğimiz darbe yok, kendimize biçtiğimiz acı sonumuz belli:)
senden sonra uzun bir bakış oluyor düşlerime ilişen, o vakit işliyorum sensizliği hüzünün gergefinde ve biliyormusun bu aralar avuçlarıma çokça solgun güz düşüyor yani sen amin'e yüz sürecek takatin kalmadığı bir boşluk bu ve ellerim, ellerim örgülü bir buket sana ellerimden bahsetmek kanatıyor zamanı şımartılan kışa inat bir avuç toprak koksun istiyorum sancısı bahar kokan ellerim papatyalar toplamak istiyor ...
nacizane bende böyle eşlik etmek istedim güp güzel şiirinize ... sevgim ve saygımla
Sevgiler flycan...