* Çölde kalsam aç ve susuz *
* Bana pınar olur musun ? *
* Mektup yazıp atsam sana *
* Tez cevabın verir misin*

Sesindi
Yağmurla dökülen avuçlarıma
Sandım ki bir mektup, senindi
Şu karalar kuşanmış yüreğime
Anlattığın sevdan
Gülüne giden gül taneleriymiş

Yürek sesindi yağmurla gelen
Kalbime akan sel sel
Hüzünlerimi kattım gecelerime
Tuzlu gözyaşlarımla giderdim susuzluğumu
Sustum yalnızlığımdaki şiirlerime
Sensizliğime birde geceler boyu

Mavi düşler kurardım
Çoğu geceler maviydim, hüzündüm
Hazanlar sarardı yokluğuna
Gecelerimi
Kuşlar tünerdi pencereme
Senden sanırdım ötüşlerini
Bir de serçeler kırdı şu kalbimi
Mordu ümitlerim, biraz ağır
Biraz sevdana yitik sokaklarım

Susturdu... bakışlarının buz rengi
Deniz rengi hayallerimi
Ve ben
Gözlerim unutmuş sevgi kırıntılarını
Duygularım güz bahçesi... Biraz hüzün
Dalıp giderken aşkına... yalan rüzgarlara
Dinliyorum yitip gittiğim şarkılara
’Biraz kül biraz duman o benim işte ’

’ Telli Turnam ’ diyor Musa Eroğlu
Çığlıklara kaldı yüreğim, sussa diyorum
Islak şiirler dökülüyor avuçlarıma
Güz yağmurları düşüyor senli dizelerime
Resmin gözlerimde
O duygusuz bakarken
Ben ağlamaklı

Sonra aramıza giren gözü kanlı ayrılıklar
Artık buzdan heykellere dönmüş içim
Gelsende bir gelmesende


Günay Koçak

7. 2. 2024