BELAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Alkol Bağımlılığı
Alkol Vücuda Neler Yapıyor? Burçin ŞENEL Uzun süreli alkol kullanımı birçok fiziksel hasara neden oluyor. Kansere kadar giden cilt hastalıkları, bir daha görmeyi engelleyecek oranda göz bozuklukları ve anne karnındaki bebeğin hayatını tehlikeye sokacak ciddi yan etkiler… Bize verilen en önemli emanet olan bedenimizin sağlığını korumak alkolden uzak durmakla mümkün. ALKOL KULLANIMINA BAĞLI CİLT HASTALIKLARI Yapılan çalışmalar alkol kullanımı kaynaklı yaşanan cilt hastalıklarının kadınlara oranla erkeklerde daha çok görüldüğünü gösteriyor. Kadınların yüzde 33’ünde ciddi cilt hasarı görülürken erkeklerde bu oran yüzde 43’e kadar çıkıyor. Bu oran alkol kullanımıyla doğrudan ilişkili olabileceği gibi, alkol tüketimi kaynaklı hastalıkların sonucu olarak da karşımıza çıkabiliyor. Alkolün yol açtığı başlıca cilt sorunları şunlar: Telenjiektazi: Ciltte gözle görülebilen en önemli değişiklik telenjiektazilerdir (spider ven). Deri yüzeyinde ince damarsal çizgiler şeklinde damarların görünür olmasına telenjiektazi adı veriliyor. Telenjiektaziler genişlemiş venüllerin (küçük kan damarlarının) ciltte iplik benzeri kırmızı çizgilere veya desenlere neden olduğu bir durumdur. Sıklıkla yüz, boynun V bölgesi, üst göğüs, kollar, eller ve karında görülür. Geçici olmakla birlikte ağrı ve kaşıntıya neden olduğu için kişide huzursuzluk yapar. Cilt kanseri: Ağız boşluğunda görülen skuamöz hücreli kanser alkol kullanımına bağlı olarak gelişir. İkinci en yaygın cilt kanserlerindendir. Ayrıca daha az rastlansa da çok daha ölümcül sonuçlara neden olan melanom da alkol tüketimine bağlı kanser türlerinden biridir. Sarılık: Alyuvarların yıkımı sonucu ortaya çıkan bilirubinin çok fazla artması sarılığa neden olur. Alkol nedeniyle hasar gören karaciğerde de bilirubin yıkımı bozularak sarılık görülür. Cilt sarımsı bir renge bürünür. Kaşıntı: Alkolden hasar gören karaciğerin vücuttaki tepkimesidir. Pruritojen maddesinin artmasıyla sinir uçlarındaki hassasiyet kaşıntı hissine neden olur. Avuç içlerinde ve ayak tabanlarında kişiyi yıpratacak şiddette kaşıntılar görülür. Sedef: Bağışıklık sisteminde yarattığı hasar nedeniyle sedef hastalığını tetikleyerek deride renk değişimlerine yol açar. ALKOLÜN GÖZ SAĞLIĞINA ETKİLERİ Alkolün göz sağlığına doğrudan veya dolaylı birçok olumsuz etkisi bulunuyor. Bu etkiler alkol kullanım süresine göre değişkenlik gösteriyor. Kısa süreli alkol alımı bazı kişilerde geri dönüşü mümkün olan hasarlara yol açabiliyor. Örneğin, yavaş gözbebeği reaksiyonu, azalmış kontrast duyarlılığı, seğirme, periferik (tünel) görme, göz kuruluğu gibi rahatsızlıklar belirli süre sonra ortadan kalkabiliyor. Uzun süreli kullanımın yol açtığı göz hastalıkları ise göz kaybına kadar gidiyor. Alkolün yol açtığı göz hastalıkları şöyle sıralanıyor: Sarı nokta hastalığı: Sarı nokta; cisimleri, çizgileri eğri ve kırık görmeye, görme kalitesinde ve renk görmede bozukluğa yol açan bir hastalık. Sarı nokta hastalığı özellikle 50 yaş üstünde görülüyor. Alkol tüketen bu yaş grubundaki kişilerde sarı nokta hastalığı görülme ihtimali yüksektir. Katarakt: Uzun süreli ve yüksek miktarda alkol tüketiminin yaşa bağlı olarak katarakt görülme hızını artırdığı biliniyor. Kataraktta göz merceğinin üzerinde oluşan matlaşma görmede bulanıklığa neden oluyor. Diyabetik retinopati: Diyabetik retinopati, şeker hastalarında gözün arka kısmındaki retina damarlarında sıvı ya da kan sızdırmasıyla başlayan ve göz kaybına kadar giden bir hastalık. Bu hastalığın şeker hastalarında görülme sıklığı yüksek, alkol kullanan şeker hastalarında ise bu oran göz ardı edilemeyecek kadar yüksek. FETÜS VE YENİDOĞAN HASTALIKLARINA YOL AÇIYOR Gebelik boyunca alkol alan anne adayı, bebeğine ölümcül zararlar veriyor. Bunların en başında; erken doğum, zekâ geriliği, yapısal bozukluklar, düşük ağırlık ve hatta ölü doğum geliyor. Anne karnındaki bebeğin organ oluşumu sırasında alınan alkol, bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Herhangi bir miktardaki alkol tüketimi özellikle organ oluşumunun kritik aşamalarında meydana gelip gelmediğine bağlı olarak fetüste olumsuz gelişimsel etkiler meydana getirebiliyor. Ayrıca alkol metabolizması fetüste anneden daha yavaş olduğundan fetal kanda anne kanına göre daha uzun süre devam eden yüksek alkol seviyeleri olabiliyor. Doğum öncesi alkole maruziyet böbrek, kalp, yüz ve diğer önemli sistemler dahil olmak üzere çoklu fetal yapısal anomalilerle ilişkilendiriliyor. Alınan alkol oranı ne kadar olursa olsun alkol alımının anne karnındaki bebeklerin yüz şeklini etkilediği görülüyor. ALKOLÜN BEDENİMİZE VERDİĞİ ZARARLAR Alkol, vücuda alındıktan üç dakika sonra tüm hücrelere ulaşarak yıkıcı etki oluşturmaya başlıyor. Alkolün bedenimize verdiği zararlar şöyle sıralanıyor: Alkol kullanımı öksürük, ses kısıklığı, düşük perdeli kalın bir sese yol açıyor. Toksik bir madde olduğundan tüketimi arttıkça, damar sertliği ve damar daralmasına yol açıyor; vücuttaki tüm organlara zarar veriyor. Alkol kullanan kişinin uyku düzeni ve uyku kalitesi bozuluyor. Alkol kullanımı sık sık uyanmaya ve derin uykuya dalamamaya neden oluyor. Ağız kuruluğu, ağız kokusu, tat alma duyusunda bozulma, ağız içi enfeksiyonlar ve diş eti hastalıklarına yol açıyor. Alkol kullanımı koku duyusunda azalma, burun çevresindeki kılcal damarlarda kırılma veya patlama nedeniyle burun kanamalarına neden oluyor. Kalpte ritim bozukluğuna, damar kireçlenmesine ve kalp yetersizliğine sebep oluyor. Alkol, çeşitli mide rahatsızlıklarına ve sindirim bozukluklarına neden olan etmenler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Uzun vadede gastrit, ülser ve mide iltihabına neden oluyor. Karaciğer üzerinde toksik etkiye sahip olan alkol nedeniyle karaciğer hücreleri hasar görüyor ve yapısal değişikliklere uğruyor. Alkole bağlı karaciğer hastalıkları en basit olarak karaciğer yağlanması, sonra alkole bağlı hepatit ve sonuçta siroza kadar giden bir tablo oluşturuyor. Alkol kullananlarda tüberküloz görülme riski 28 kat daha fazladır. Kusmalar sırasında mide içeriğinin akciğerlere kaçması nedeniyle akut akciğer iltihabı oluşabiliyor. Alkol kullanımı, anne karnındaki bebekte fetal alkol sendromuna sebep olarak bebeğin beyin ve kalp gelişimine zarar veriyor. Bebekte gelişme geriliği, beyin ve sinir sisteminde hasarlar gibi doğum kusurları ortaya çıkabiliyor. Alkol, damarlarda genişlemeye ve cilde daha fazla kan gelmesine bağlı kızarıklığa ve şişkinliklere yol açıyor. Ciltte kalıcı kızarıklığa neden oluyor. Beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyen alkol kullanımı, kısa dönemde düşünme, karar verme ve hareket etme yetilerinde bozulmaya bağlı ölümle dahi sonuçlanabilecek kazalara yol açabiliyor. Uzun vadede ise beyin hücrelerinin ölümü sonucu bunamaya neden oluyor. Alkol, beyinden göze giden görme sinirlerini tesiri altına alarak, göz bebeğinde sararma, uyuşmaya sebep oluyor, görme bozukluklarıyla gözlerde körlüğe kadar gidebilecek tahribat oluşturuyor. Üreme sisteminde bozukluklara yol açan alkol kullanımı, erkeklerde cinsel gücü azaltıcı bir etki gösterirken, iktidarsızlığa neden oluyor.
Evinde eşine çocuklarına bela
Yolda yürürken rastlarsın bela Trafiğe çıkarsın yol vermez bela İçki içinler her yerde başa bela Kazalarda ön saflarda yarışır bela Şuurunu, yolunu kayıp eder bela Oturması, kalkması her şeyi bela Hiç kimse içkiden bulmamış şifa 2200124 |